İhracat ve ithalatın daralmasıyla Avustralya ticaret dengesi Haziran ayında sabit kaldı

Investing.com – Bugün açıklanan verilere göre Avustralya’nın ticaret fazlası, Haziran ayında sabit kaldı. Emtia sevkiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak ihracatta yaşanan düşüş, yerel ekonomik koşulların kötüleşmesi nedeniyle zayıflayan ithalatla dengelendi.

Avustralya’nın ticaret fazlası, Haziran ayında 11,321 milyar Avustralya doları (1 A$ = 0,6543 Amerikan doları) ile 11 milyarlık beklentilerden daha güçlü ancak Mayıs ayında görülen 11,791 milyardan daha zayıftı.

Zayıf okuma büyük ölçüde kömür, mineral yakıtlar ve metal sevkiyatlarının azalması nedeniyle ihracattaki %2’lik düşüşten kaynaklandı. Çin’de ekonomik koşulların kötüleşmesi nedeniyle emtia talebinin azalması, Avustralya’nın en önemli ihracat kalemlerine olan talebi azalttı.

Çin’in, ekonomik toparlanmayı desteklemek için daha fazla teşvik önlemi alması beklenirken yetkililer, şu ana kadar bu önlemlerin nasıl hayata geçirileceği konusunda pek ayrıntı vermedi.

Yine de Avustralya’nın ticaret fazlası son üç ayda büyük ölçüde sabit kaldı, bu da Çin’in emtia talebinde hâlâ bir miktar esneklik olduğunu gösteriyor.

Avustralya’nın en büyük ticaret ortağı olan Çin’de, hükümetin harcamaları arttırmasıyla birlikte bu yıl ekonomik toparlanma görülebilir.

Avustralya’nın ihracatındaki düşüş, artan enflasyon ve yavaşlayan ticari faaliyetlerin yerel talep üzerindeki baskısı nedeniyle Mayıs ayına göre ithalatta görülen %4’lük düşüşle dengelendi.

Denizaşırı turizm esnekliğini korurken Avustralya ekonomisi yüksek enflasyon ve faiz oranlarıyla boğuştuğu için ithal perakende ve sermaye mallarına yönelik talep ay boyunca epey kötüleşti.

Özellikle tüketim malları, Haziran ayında bir önceki aya göre %12,4’lük bir düşüş kaydetti.

Artan enflasyon ve konut maliyetleri, Avustralyalı tüketicileri geçtiğimiz yıl boyunca zorladı ve bu eğilim son aylarda perakende harcamaları ve hissiyatın önemli ölçüde yavaşlamasıyla doruğa ulaştı.

Merkez Bankası, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada ekonomideki bu zayıflığın, önümüzdeki yıllarda da devam etmesinin beklendiğini ve faiz oranlarının, inatçı enflasyonla mücadele için yüksek kalmaya devam edeceğini belirtti.

Exit mobile version