IMF, 17-18 Temmuz’da Hindistan’ın Gandhinagar kentinde düzenlenecek G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Liderleri Toplantısı öncesi “G20 Müşahede Notu” raporunu yayımladı.
Raporda, global iktisadın şiddetli bir periyottan geçtiği belirtilerek, bu yılın birinci çeyreğinin nisan ayında yayımlanan Dünya Ekonomik Görünüm raporuna nazaran olumlu istikamette şaşırttığı aktarıldı.
O vakitten bu yana göstergelerin yavaşlayan ivme belirtilerinin yanı sıra direnç görülen alanlarla karışık bir faaliyet tablosu çizdiğine işaret edilen raporda, Çin’in toparlanma suratının ise bu yılın birinci çeyreğindeki keskin toparlanmanın akabinde yavaşladığı kaydedildi.
Dezenflasyon eforları muhtemelen vakit alacak
Raporda, daha sıkı para siyasetinin finansal şartlara yansımakta olduğuna dair işaretlerinin ortaya çıktığı belirtilerek, enflasyonun biraz gevşediği lakin yüksek kalmaya devam ettiği ve dezenflasyon eforlarının muhtemelen vakit alacağı söz edildi.
Geçen yıl mali dengelerin güzelleştiği anımsatılan raporda, lakin mali alanın sonlu olmaya devam ettiği ve kamu borç yüklerinin artmasının beklendiği aktarıldı.
Raporda, risklerin çoğunlukla aşağı istikametli olduğu vurgulanarak, G-20 siyaset yapıcılarının riskleri göz önünde bulundurarak enflasyonla çabaya devam etmesi gerekeceği kaydedildi.
“Özellikle gelişmiş ekonomilerde, enflasyon amaçların hayli üzerinde”
IMF Lideri Kristalina Georgieva ise rapora ait kaleme aldığı “Zayıf Global İktisat, Yüksek Enflasyon ve Artan Ayrışma, Güçlü G20 Aksiyonu Gerektiriyor” başlıklı blog yazısında, maliye bakanları ve merkez bankası liderlerinin gelecek hafta bir ortaya geldiğinde ekonomik ayrışmayı, büyümeyi ve yüksek enflasyonu ele almak gayesiyle ortak hareket arayacaklarını aktardı.
IMF’nin nisan ayında açıklanan bu yıla ait global ekonomik büyüme kestiriminin yüzde 2,8 olduğunu anımsatan Georgieva, “Son zamanlardaki yüksek frekanslı göstergeler karışık bir tablo çiziyor, imalattaki zayıflık, G20 ülkelerindeki hizmet bölümündeki direnç ve gelişmiş ekonomilerdeki güçlü iş gücü piyasalarıyla tezat oluşturuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Georgieva, sıkı para siyasetinin ortaya çıkardığı finansal kırılganlıkların, bilhassa fiyat istikrarını tekrar sağlamak bir öncelik olmaya devam ederken, dikkatli bir idare gerektirdiğini vurguladı.
Küresel manşet enflasyonun tepe yapmış üzere göründüğünü ve çekirdek enflasyonun ise bir ölçü gevşediğini belirten Georgieva, “Ancak birçok G20 ülkesinde, bilhassa gelişmiş ekonomilerde, enflasyon merkez bankalarının amaçlarının hayli üzerinde.” tabirlerini kullandı.
Georgieva, enflasyon kalıcı bir halde amaca indirilene kadar para siyasetinde rotayı sürdürme ve finansal dal risklerini yakından izlemenin hayati ehemmiyet taşıdığını vurguladı.
IMF’nin yüzde 3 olan orta vadeli global büyüme kestiriminin 2000-2019 devrinde yüzde 3,8 olan tarihî ortalamanın hayli altında olduğuna da dikkati çeken Georgieva, ekonomik ayrışmanın hem büyümeye ziyan vereceğini hem de yükselen borç krizlerinden iklim değişikliğinin oluşturduğu tehdide kadar acil global zorluklarla çaba etmeyi zorlaştıracağını aktardı.
