“FRED’İN GOLÜ OLMASA…”
Fenerbahçe ile ilgili en değerli sorun bu kadar geniş bir takımın bu kadar kolay ve net tahlil edilebiliyor olması. Yani bir ekip Fenerbahçe’nin bu yıldızlarla dolu takımına karşı; “Tadic’i ve İrfan’ı kapat göbeği kalabalık tut” üzere kolay bir tahlille alana çıkarak istediğini bu kadar kolay alıyorsa bunun üzerine düşünmek gerek. Hakikaten Fred’in şapkadan tavşan çıkardığı o mükemmel gol olmasa Bülent Uygun’un 5’li savunmayla ortaya koyduğu plan tam olarak tutmuştu.
“ANLAMSIZ PANİK”
Buna karşılık Mening, Koita ve Manaj üzere tesirli savunma gerisi koşucularından bir adedinin Fenerbahçe’nin başına sıkıntı açma ihtimali de sürpriz olmamalıydı. Koita golü ve Fenerbahçe’yi yeniden o anlamsız panik içerisine çeken oyunun ortaya çıkması bu türlü bir sonun habercisiydi esasen.
“TAKTİKSEL BAĞLILIK ORTADAN KALKINCA”
Oyun kaosa döndükten sonra taktiksel bağlılık ortadan kalkıyor. İş yeniden her vakit olduğu üzere ferdî maharetlere kalıyor. İrfan’ın golü de tekrar bu kaos oyunun yarattığı bir konum sonucu. Fenerbahçe’nin en büyük rakibi yaşadığı bu gereksiz baskı hali. Olympiakos maçında 80 dakikayı son 10 dakikaymışçasına oynamışlardı. Artık de Sivas karşısında makus oyuna ve başarılı ferdi performanslara karşın iki defa öne geçip oyunu tutamadılar. Fizikî olarak yorgunluklar yaşanabilir elbette lakin bu kadar mental kırılma şampiyonluk yarışındaki en büyük handikap.
