Dünya, çevresel, sosyal, jeopolitik ve finansal risklerle daha sık ve birbiri ardına karşılaştığı bir dönemi deneyimlerken, özellikle ekonomik baskıların da etkisiyle dolandırıcılık, yolsuzluk, hile gibi mali suçlar gündeme taşındı. Küresel Ekonomik Suç ve Dolandırıcılık Araştırması’na katılan her 2 şirketten biri (yüzde 51), son iki yılda en az bir mali suçla karşı karşıya kaldıklarını ifade ederken, bu rakamın 20 yılın en yüksek seviyesi olduğu görüldü.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Fraud Audit Corporation (FAC) Yönetim Kurulu Başkanı ve Adli Muhasebe Uzmanı Dr. Baki Toraman, “İç ve dış aktörlerin sebep olduğu veya bu iki paydaşın ortaklaştığı mali suç vakaları yüksek seyrediyor. Şirketler arasındaki ekonomik ilişkiler karmaşıklaştıkça ve işletme ölçekleri büyüdükçe, bu gibi suçların tespiti de güçleşiyor. Adli muhasebe ve bağımsız denetim tam da bu noktada önemli” dedi.
İşletmeler her yıl mali suçlar sebebiyle gelirlerinin yüzde 5’ini kaybediyor
Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Birliği (ACFE) tarafından hazırlanan ve dünya çapında işlenen ve tespit edilen mali suçlara ilişkin en kapsamlı raporlardan biri olan Mesleki Dolandırıcılık 2022 raporunda, dünya çapında şirketlerin gelirlerinin yüzde 5’ini mali suçlar sebebiyle kaybettiği tahmin edildi. Bu tahminden hareketle yapılan hesaplamalar, dolandırıcılık, kurumsal hile, yolsuzluk gibi suçlar sebebiyle kaybedilen yıllık tutarın 4,7 milyar dolara kadar çıkabileceğini ortaya koydu.
Mali kayıpların işletmeler için münferit problem olmadığını, resesyon olasılığının sık konuşulur olduğu bu dönemde küresel ekonomiye de zarar verdiğini savunan Dr. Baki Toraman, “Finansal kayıpların yanı sıra iş süreçlerinde yaşanan kesintiler, negatif marka algısı, yeni iş fırsatlarının kaybedilmesi, düzenleyici cezaları gibi pek çok sonucu olan mali suçlarla anılan işletmelerin bu kötü imajın tortusundan kurtulması oldukça zor oluyor. Buna karşın her işletmenin hileli durumların tespitine ilişkin alabileceği önlemler bulunuyor. Bu önlemler, şirket içi usulsüzlüklerin bildirilebileceği bağımsız bir ihbar hattı kurmak, iç denetim süreçlerini titizlikle yürütmek ve hile denetim hizmeti almak gibi sıralanıyor” diye konuştu.
Adli muhasebe hizmetleri pazarı 11,68 milyar dolara ulaşacak
Yaşanan gelişmelerin adli muhasebe alanını da daha kritik hale getirdiğine dikkat çeken Uluslararası Adli Muhasebe kitabının yazarlarından Dr. Baki Toraman, “2021’de 5,13 milyar dolar olarak değerlenen küresel adli muhasebe hizmetleri pazarının yıllık yüzde 8,8 bileşik büyümeyle 2031’de 11,68 milyar dolar büyüklüğünde bir pazar oluşturması bekleniyor.
8 bölge müdürlüğü ve 81 il temsilcisiyle ulusal ve uluslararası pazarda faaliyet gösteren Fraud Audit Corporation (FAC) olarak Türkiye’nin ilk aktif hile denetimi şirketi olma unvanını taşıyoruz. Bağımsız denetim, yeminli mali müşavirlik hizmetlerimizle uluslararası standartlarda raporlama yaparak işletmelerin kamusal ödev ve sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini ölçüyor, olası hileli durumların erken tespitinde önemli rol oynayarak büyük kayıpların engellenmesi için çalışıyoruz. Adli muhasebe ve hile denetim hizmetleri, bağımsız denetim hizmetleri, yeminli mali müşavirlik hizmetleri, mali müşavirlik hizmetlerinin yanı sıra FAC Business Academy ile muhasebe mesleğinin de yanında olmayı ilke edindik” ifadelerini kullandı.
“Sektöre yeni adli muhasebe uzmanları kazandırıyoruz”
Doktorasını Adli Muhasebe ve Hile Denetimi alanında tamamlayan Fraud Audit Corporation (FAC) Yönetim Kurulu Başkanı ve Adli Muhasebe Uzmanı Dr. Baki Toraman, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı:
Hibya Haber Ajansı