İsrail-Hamas savaşı kızıştıkça birçok üniversite, Filistin yanlısı öğrenci protestolarının nasıl ele alınacağı konusunda sıklıkla sert bir tartışmanın ortasında kaldı.
Pek çok Yahudi öğrenci ve mezun, gösterilerin antisemitizme dönüşebileceğini söyleyerek alarma geçti. Akademik özgürlüğü destekleyenler ve İsrail’in Filistinlilere yönelik politikasını eleştiren öğrenci ve öğretim üyeleri, asıl amacın onların siyasi görüşlerini bastırmak olduğu yanıtını verdi.
Eğitim Bakanlığı Sivil Haklar Dairesi, kolejlerde ve K-12 okullarında antisemitizm iddialarına ilişkin düzinelerce soruşturma başlattı; bu, önceki yıllara göre çarpıcı bir artış anlamına geliyor. Cumhuriyetçilerin liderliğindeki Temsilciler Meclisi Eğitim ve İşgücü Komitesi de yarım düzine okul hakkında soruşturma başlattı ve duruşmalar düzenledi; bunlardan biri Harvard ve Pensilvanya Üniversitesi başkanlarının istifasına yol açtı.
Çarşamba günü komite, protestolara maruz kalan başka bir okulun başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin ifadelerini dinleyecek: Columbia.
Bu sorunların kampüslerde nasıl yaşandığına dair bilmeniz gerekenleri burada bulabilirsiniz.
Çatışma nasıl başladı?
İsrail’deki 7 Ekim Hamas saldırısından sonraki hafta sonu, Harvard’daki öğrenci koalisyonu, kendisine Harvard Filistin Dayanışma Grupları adını vererek, “yayılan şiddetten tamamen İsrail rejimini sorumlu” tutan bir kamu mektubu yayınladı.
Mezunlar ve bağışçılardan gelen mektuba yönelik tepkilere rağmen, Harvard’ın yeni başkanı Claudine Gay başlangıçta Hamas saldırısını güçlü bir şekilde kınamadı; bu da üniversitenin, öğrencilerin mektubunun boşluğu doldurmasına ve üniversitenin görüşünü temsil ediyor gibi görünmesine izin verdiği yönünde şikayetlere yol açtı.