İzmir, son yılların en kurak yaz mevsimini yaşarken kentin içme suyu gereksinimini karşılayan barajlardaki doluluk oranları tasa verici düzeylere geriledi. Gördes Barajı’nda su düzeyi sıfıra inerken, Tahtalı Barajı da kritik eşikte bulunuyor. İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “Gördes Barajı kurudu. Tahtalı’yı da kaybedersek İzmir’in içme suyu arzında önemli manada olumsuzluk yaşanır” diyerek vatandaşların suyu tasarruflu kullanmasının ehemmiyet taşıdığını tabir etti.
İzmir’de içme suyu sağlayan altı büyük barajda su düzeyi geçen yıla nazaran önemli oranda azaldı. İZSU datalarına nazaran, bu yıl Temmuz ayı prestijiyle barajlardaki kullanılabilir su ölçüsü geçen yıla nazaran ortalama yüzde 50’nin üzerinde azaldı. Kentin en değerli su kaynaklarından Gördes Barajı’ndan artık su alınamıyor. Geçen yıl bu devirde yüzde 24,33 su düzeyine sahip olan olan Tahtalı Barajı’nda ise düzey yüzde 9,66’ya düştü.
“Tahtalı Barajı kurursa önemli manada aksilikler yaşanır”
Su krizinin sırf iklim değişikliği değil, çok kullanım, artan nüfus ve global ısınmanın da tesiriyle büyüdüğünü vurgulayan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “Gördes Barajı büsbütün kurudu, yeraltı sularında da kuraklıktan ötürü sıkıntılar yaşıyoruz. Elimizdeki son baraj olan Tahtalı Barajı’nda da su biterse İzmir’de önemli manada aksilikler yaşanır. Bunun yaşanmaması için elimizdeki tüm imkânları kullanıyoruz. Bunun yanında Aliağa’daki Güzelhisar Barajı’ndan da kentimize su sağlamak için protokoller yaptık. Bunun yanında vatandaşlarımızın yapacağı yüzde 10 tasarruf bile bu manada çok büyük fark yaratabilir. Biz, mecburî olmadıkça su kesintisine gitmemeye çalışacağız lakin gerekirse vatandaşlarımızın hayatını en az etkileyecek biçimde planlı kesintilere başlatacağız” dedi.
“Bize takviye olun tasarruf yapalım”
Yeraltı kaynak sularında da kuraklıktan kaynaklı sorunlar yaşandığının altını çizen Gürkan Erdoğan, “Biz bu durumun önüne geçebilmek için yenileme kuyuları açtık. Göksu-Sarıkız’da 11 kuyu açtık. Halkapınar’da da 3 kuyu açtık. Elimizdeki tüm enstrümanlarla bu durumun önüne geçebilmek için yapabileceğimiz her şeyi yapıyoruz. Elimizde son kalan Tahtalı Barajı’nı yeni yağış mevsimine kadar elimizde tutmak istiyoruz. Bunu yapabilmemiz için suyu çok tasarruflu kullanmamız gerekiyor. Lakin kurallara nazaran tasarrufun yetmediği noktada da vatandaşlarımızın hayatını asgarî etkileyecek biçimde planlı su kesintilerine başlayacağız. Planlı su kesintileri yapılmazsa kentin suyunun yarısını sağlayan barajları kaybederiz. Bu da vatandaşların hayatını önemli oranda etkileyecek kesintileri beraberinde getirir. Bizler bu durumu yaşamamak için planlarımızı yaptık. Bu çerçevede vatandaşlarımızın ferdi manada yapacağı yüzde 10 su tasarrufu olursa su kesintilerini en az ölçüde yaparak yolumuza devam edeceğiz” diye konuştu.
“Kriz 2008 yılından çok daha derin”
İzmir’in global iklim krizinin etkilediği kentlerin başında geldiğini tabir eden Erdoğan, “İklim bilimcilerin ‘geri dönülmez eşik’ olarak tanımladığı 1,5 derece artışın tesirleri İzmir’de önemli biçimde hissediliyor. Bu manada yalnızca tasarrufla yetinmeyip su tüketimi alışkanlıklarımızı da gözden geçirmemiz gerekiyor. İzmir’de 2008 yılında misal bir durum olmuştu. Lakin o kriz ocak yağışlarıyla atlatılmıştı. Artık temmuz ayındayız ve kriz çok daha derin hissediliyor. İzmir’de son 5 yıldaki yağışlara baktığımızda son 4 yılda yağış oranında önemli bir düşüş yaşandığını görüyoruz. İçinde bulunduğumuz Tahtalı Barajı rezervuar alanı 3 yılda bir dolup boşalacak biçimde tasarlanmıştı. Bizler 3. kuraklık yılının sonunda 4. kuraklık yılını görüyoruz. Bunun dışında ne yazık ki çok önemli bir formda kaçak yeraltı sularıyla tarım yapılıyor. Bu da yeraltı su düzeylerini düşürüyor” dedi.
“Kademeli fatura sistemi tasarruf yapılmasını sağlamak içindi”
Kent olarak su tüketimi yüzde 10 azaltırsa bu sürecin daha yeterli bir biçimde atlatılacağını söyleyen Gürkan Erdoğan, kelamlarını şöyle tamamladı: “Basit birtakım kurallara dikkat ederek bu tasarrufu sağlayabiliriz. Vatandaşlarımızın yapacağı tasarruf yalnızca kendileri için değil tüm kent için çok manalı bir adım olacak. Biz daha evvel yüksek su tüketen vatandaşımızı tasarrufa çekmek için kademeli fatura sistemini getirdik. Bu bütçe açısından yapılan bir şey değildi. Tasarruf sağlanması için atılan bir adımdı. Bunun olumlu sonuçlarını görmeye başladık lakin tam kâfi değil. İZSU Genel Müdürlüğü olarak kent genelinde bulunan park ve bahçelerde de tasarrufu sağlamak için su sayaçlarını sökmeye başladık.”
Barajlarda kaygı verici düşüş
İzmir’in temel içme suyu kaynaklarından Gördes Barajı’nın su hacmindeki düşüş, tarım kesimini ve kent halkını direkt etkiliyor. Tahtalı Barajı üzere başka büyük rezervuarlarda da misal düşüşler görülüyor. İklim değişikliği, sistemsiz yağışlar ve artan sıcaklıklar barajlardaki su düzeyinin azalmasında en önemli nedenler olarak gösteriliyor.
İzmir’in altı büyük barajında su düzeyleri geçtiğimiz yıla nazaran dramatik halde azaldı.
Temmuz ayı datalarına nazaran, geçen yılla kıyasla kıyaslandığında barajlardaki doluluk oranları şu formda:
| Baraj Adı | 2024 Doluluk Oranı | 2025 Doluluk Oranı |
| Balçova Barajı | % 54,21 | % 35,97 |
| Gördes Barajı | % 8,91 | % 0,1 |
| Tahtalı Barajı | % 24,33 | % 9,69 |
| Ürkmez Barajı | % 32,92 | % 14,24 |
| Güzelhisar Barajı | % 76,72 | % 59,15 |
| Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı | % 25,36 | % 4,73 |
Tasarruf için neler yapılabilir?
Evlerdeki kolay tasarruf tedbirlerinin tüm kentte uygulanması halinde kıymetli kazanımlar elde edileceğini belirten uzmanlar alınabilecek esas tedbirleri şöyle sıralıyor:
- Duş mühletini 5 dakikada tutun.
- Diş fırçalarken musluğu kapatın.
- Bulaşık ve çamaşır makinelerini tam dolu çalıştırın.
- Bahçeyi sabah erken ya da akşam sulayın.
- Damlayan muslukları onarın.
- Diğer tüm gereksiz su kullanımlarından kaçının.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
