İsviçre’deki önde gelen yabancı bankalardan biri olan ABD bankası, Credit Suisse’in ortadan kalkmasıyla oluşan boşluktan yararlanmayı amaçlıyor. Geçen yıl çöken ve ardından UBS tarafından devralınan İsviçre bankasının yok olması, JPMorgan gibi rakipler için belirli alanlarda fırsatlar yarattı.
Karl, erken uyarı işaretleri ortaya çıktığında birçok şirketin likiditelerini diğer bankalara taşımaya başladığını belirtti, ancak bu değişimi “büyük bir patlama” olarak nitelendirmekten kaçındı.
JPMorgan’ın İsviçre’deki varlığı, SMI blue chip endeksindeki 20 şirketin tamamı dahil olmak üzere yaklaşık 60 büyük şirkete hizmet veren 10’dan biraz fazla kişilik bir ekipten oluşuyor. Banka, bu kurumsal müşterilere nakit yönetimi, risk yönetimi ve tahvil finansmanı gibi çeşitli hizmetler sunuyor.
JPMorgan, İsviçre’de iki düzineden fazla küçük ve orta ölçekli işletme (KOBİ) ile ilişki kurdu ve bu segmentteki varlığını önemli ölçüde artırmayı planlıyor.
Karl, ödeme işlemleri yoluyla nakit yönetiminde büyümeyi kolaylaştırmak için blockchain teknolojisinin potansiyelini vurguladı. Almanya’da Siemens gibi şirketler, küresel para hareketlerini gerçek zamanlı olarak gerçekleştirmek için halihazırda JPMorgan’ın blockchain hizmetlerinden yararlanıyor. İsviçre’de görüşmeler devam ediyor ve önümüzdeki aylarda ilk müşterilerin blockchain platformuna dahil edilmesi bekleniyor.
JPMorgan’ın bu stratejik hamlesi, bankanın blockchain’i bankacılık sektörü için dönüştürücü bir araç olarak gördüğünü ve İsviçre kurumsal bankacılık sektöründeki konumunu güçlendirme kararlılığını yansıtıyor.
Reuters bu habere katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.