Kan kümeleri, insan bedeninin genetik yapılarına bağlı olarak belirlenen bir özelliktir ve yalnızca tıbbi açıdan değil, kimi kültürel inanışlar ve tanınan kültürde de ilgi çeker. Pekala, sanki kan kümesinin karakter üzerinde bir tesiri var mı? Birtakım beşerler bu hususta çeşitli inançlar taşırken, bilim dünyası da bu iddiayı araştırmaktan geri durmuyor.
Kan kümelerinin kişilik üzerindeki tesiri konusu, uzun yıllardır insanların merak ettiği bir mevzu olmuştur.
Japon bilim insanı Takeji Furukawa, 1930’larda yayınladığı bir makalede, kan kümelerinin kişilik üzerinde farklı tesirleri olduğunu öne sürmüştü. O vakitten beri, bu bahisle ilgili birçok araştırma yapıldı ve sonuçlar çeşitlilik gösterdi.
Örneğin, kimi kültürlerde “kan kümesi kişilikleri” ismi altında, her kan kümesine belli özellikler atfedilmiştir.
A tipi kan kümesine sahip insanların özellikleri:
- Titiz, tertipli, hassas, işbirlikçi, duygusal, tutkulu, takıntılı, zeki
B tipi kan kümesine sahip insanların özelikleri:
- Özgür ruhlu, meraklı, yaratıcı, sevinçli, bencil, düzensiz
AB tipi kan kümesine sahip insanların özelikleri:
- Utangaç, cazibeli, denetimli, unutkan, eleştiren, sevecen
0 tipi kan kümesine sahip insanların özelikleri:
- Dışa dönük, cüretkar, cömert, yüksek standartlı, vakit zaman bencil
Ancak, bu genellemelerin bilimsel bir desteği olmadığı ve her bireyin kişiliğinin birçok farklı faktörden etkilendiği unutulmamalıdır.
Bununla birlikte, kimi araştırmalar belli kan kümelerinin belli hastalıklara yatkınlığı olduğunu öne sürmektedir.
Örneğin, kimi kan kümelerinin kalp hastalıklarına, mide kanserine yahut tip 2 diyabete daha yatkın olduğu düşünülmektedir. Lakin, bu durumlar çoklukla genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonuyla ilişkilendirilir ve yalnızca kan kümesiyle sonlu değildir.
Kan kümesinin kişilik üzerindeki tesiri konusu hala tartışmalı bir husustur ve bilimsel olarak kesin bir delil bulunmamaktadır. Bu husustaki araştırmalar devam etmekte ve tahminen de ilerleyen vakitlerde daha net bir anlayışa sahip olacağız…
