LÖSEV, 1-7 Nisan Kanser Haftası’nda sarsıntı felaketinin akabinde enkaz yığınlarındaki asbestin bölgenin geleceğini tehdit ettiği noktasında uyarıyor. Tarım topraklarından pak su altı kaynaklarına kadar tesirli olan asbest, sıhhat tehdidi oluşturmaması ismine enkaz ve moloz taşıma sürecinin, acilen bilimsel temeller doğrultusunda planlanması ve uygulanması gerektiğine işaret ediyor.
1-7 Nisan’ın Kanser Haftası olması münasebetiyle Lösemili Çocuklar Sıhhat ve Eğitim Vakfı (LÖSEV), dünyadaki vefat nedenleri ortasında yer alan ve denetimsiz hücre bölünmesi sonucu ortaya çıkan, kansere karşı 25 yıldır toplumsal farkındalığın artması, tarama programlarının yaygınlaştırılması, erken teşhis ve tedavinin değerinin anlaşılması tarafındaki çalışmalarını sürdürüyor.
Kanserden Korunma Yolları
LÖSEV, kanser teşhisinin bireyi ve aile üyelerini fizikî, ruhsal, ekonomik ve toplumsal açıdan derinden etkilediğini vurguluyor. Kanserden korunmada tütün ve tütün eserlerini kullanmamak, pasif içicilikten korunmak, alkol tüketiminden kaçınmak, antrenman yapmak, kilo denetimi sağlamak, meyve ve zerzevattan varlıklı beslenmek, işlenmiş besinlerden, doymuş ve trans yağlardan uzak durmak, güneş gözetici (UVA ve UVB) kullanmak, solaryumdan uzak durmak, çok güneş maruziyetinden sakınmak, Hepatit B virüsüne karşı aşılanmak birincil korunma içinde yer aldığına işaret ediyor.
Lösemide Yüzde 20’lerden Yüzde 94’lere Taşınan Başarı
Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) ve Milletlerarası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) bilgilerine nazaran; Dünya genelinde her yıl 0-19 yaş arasında, yaklaşık 400 bin çocuk ve genç kanser tanısı alıyor. LÖSEV, lösemi tedavisinde 1990’lı yıllarda yüzde 20’lerde olan muvaffakiyet oranını, 25 yıldır verdiği çaba ile yüzde 94’lere taşıyor. DSÖ’nün 2040 yılında kanser teşhisi konulan kişi sayısının yaklaşık 28 milyon 887 bine yükselmesi öngörüsüne dikkati çeken LÖSEV, ülkemizi derinden etkileyen sarsıntı felaketinden sonra gündeme gelen kimyasal atıklar ve asbest tehlikesine karşı birinci günlerden bu yana moloz yığınlarının rastgele alanlara boşaltılması, inançlı ve uygun kuralların sağlanmaması istikametindeki kaygılarını lisana getiriyor. LÖSEV, lösemisiz ve kansersiz bir dünya için zelzele sonrasındaki yıkımlarda, asbest söküm tahlili yapılmadan ana yıkıma müsaade verilmemesinin ve bölgede çalışan personellerin sıhhatini teminat altına alacak tedbirlerin titizlikle sağlanmasının gerektiğine işaret ediyor. Moloz yığınlarının kaldırılması ve hafriyat dökümü sırasında oluşacak toz bulutuyla birlikte asbest ve başka ziyanlı hususların bulut, hava ve su ile karışmasıyla oluşacak maruziyetin yıllar içinde; akciğer kanseri, akciğer zarı kanseri, gırtlak ve yumurtalık kanserinin yanı sıra tozun akciğerlerde birikmesi ile akciğer dokusunda hasar üzere ölümcül sonuçlar yaratabilecek hastalıkların nedeni olduğu konusunda uyarıyor. (BSHA – Bilim ve Sıhhat Haber Ajansı)
