Finalin oynanacağı statta basın mensuplarına konuşan Büyükekşi, stadın her kısmının giydirildiğini, bini profesyonel, beş yüzü ise gönüllülerden oluşan grupların ummalı bir çalışma yürüttüğünü lisana getirerek, “Stadın her tarafında değişiklikler yapıldı. Her iki kale gerisinde giydirme ve döşemeler, tabanda iyileştirilmeler yapıldı. Milletlerarası stadyumlarda ne varsa hepsi 72 bin kapasiteli stadımızda mevcut. İnşallah cumartesi günü burada çok hoş bir atmosferde dünyadaki en büyük finallerden birisi gerçekleşmiş olacak.” diye konuştu.
Yurt dışından gelecek konukları en yeterli halde ağırlamanın en kıymetli gayeleri olduğunu lisana getiren Büyükekşi, şöyle devam etti:
“Geçen sene Paris’te yapılan finalde bilhassa güvenlik açısından büyük zahmetler yaşandı. O cins bir meşakkat yaşamadan gelen konuklarımızı en hoş formda ağırlamak istiyoruz. Türkiye geçmişte de bu çeşit büyük tertiplere konut sahipliği yaptı. Dünyanın gözü o gün Türkiye’de olacak. İngiliz ve İtalyan taraftarın kalbi burada atacak. Bu hoş ambiyansta bu tecrübesi yaşamak için beşerler bu hafta İstanbul’a gelmeye başladı. 50 binden fazla yurtdışından seyirci bekliyoruz. Burada varsayımımız 120 milyon dolarlık bir döviz gelirimiz olacak. Bundan evvel 3 yıllık Şampiyonlar Ligi finali yapılan ülkelerde o kente gelen seyircilerin yüzde 43’ü başka kentleri de ziyaret etmişler. Ek yüzde 23 para harcamışlar. Bizde gelen bir turist 700-800 dolar harcıyor ortalama olarak. Bu konukların 2 bin doların üzerinde harcayacağı kestirim ediliyor.”
Türkiye’nin 2028 ve 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’na konut sahipliği yapmak için aday olduğunu hatırlatan Büyükekşi, “2028 yılında İngiltere, 2032’de İtalya ile yarışacağız. Burada da yapacağımız final müsabakası onlar için bir birinci deneme olmuş olacak. İnşallah bu maç hoş, fair-play içinde gerçekleşir. Biz de 10 Ekim’e kadar THY ile yurt dışında tanıtım kampanyaları yapacağız. Toplumsal medya, görsel ve yazılı medyada THY ile TFF bu işin ana taşıyıcısı olacaklar. Oy verecek ülkeleri tek tek ziyaret edeceğiz. Orada çalışmalar yapacağız. İnşallah sonu bizim için güzel olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Hem Manchester City hem de Inter’in çok kaliteli takımlara sahip olduğunu tabir eden Büyükekşi, ulusal kadro kaptanı Hakan Çalhanoğlu nedeniyle gönlünün Inter’den yana ağır bastığını aktardı.
“Bizi asıl gururlandıracak olan sonraki devirlerde inşallah bir Türk grubunun bu kupayı alabilmesi.” diyen TFF Lideri, “İnşallah bu da yakın gelecekte gerçekleşir diye umut ediyoruz. Bunun için de Türk futbolunun bundan sonraki periyotta milletlerarası karşılaşmalarda daha uygun sonuçlar almasına yol açabileceğini düşünüyoruz.” formunda görüş belirtti.
“Bu tertibi yapmayı hak ediyoruz”
Mehmet Büyükekşi, UEFA Şampiyonlar Ligi finali tertibini yapmayı hak ettiklerini lisana getirdi.
Türkiye’nin birçok branşta değerli tertipleri muvaffakiyetle gerçekleştirdiğini vurgulayan Büyükekşi, “Gerek turizm olarak baktığınızda otel kapasitelerimiz ve yeme içme yerleri, yollarımız, uçak sayımız hepsi harika düzeyde. Avrupa’daki birçok ülkenin üzerinde imkanlarımız var. Havalimanlarımız ve statlarımız var. 40’tan fazla stat yapıldı, hükümetimiz bu mevzuda değerli bir adım attı. Bunlar da inşallah meyvesini verecek. Spor, sanat ve bilimde hoş işler yapmak ismine altyapının hazır olması lazım. Artık altyapımız hazır, 2028 ve 2032 adaylığımız o yüzden.” değerlendirmesinde bulundu.
Avrupa Şampiyonası’na birtakım aday ülkelerin hala badirelerinin bulunduğunun altını çizen Büyükekşi, “Bizim avantajımız muhtaçlık duyulan her şey günün kaidelerine nazaran yapıldı. Onun da ülkemizin tanıtımı açısından katkısı olacağını düşünüyoruz zira bu tesisler milletlerarası standartlara nazaran planlandı ve o denli yapıldı. Havalimanı, statlar. THY bu bahiste nitekim dünyada ve Avrupa’da çok değerli bir oyuncu. Şu anda Şampiyonlar Ligi’nin de ana sponsorlarından. Bu da şunu gösteriyor, bu mevzuda yapılan çalışmalarla bu tertibi yapmayı hak ediyoruz.” diye konuştu.
Büyükekşi, tabana de değinerek, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Zemin sahiden çok hoş. Oynayan futbolcular zevk alacak. Aslında kaliteli futbol olabilmesi için kaidelerin uygun olması gerekiyor. Gerek saha gerek hava koşullarının. İnşallah İstanbul’da 10 haziran’da her şey hayırlara vesile olur. 2005’te Milan-Liverpool ortasındaki maç çok hoştu. Birinci yarı ile maç sonucu ortası dağlar kadar farklıydı. Unutulmaz bir maçtı. İnşallah bu da unutulmaz ve insanların hafızasında yıllarca kazınan bir final olur. Spor dostluk, kardeşlik ve barış demek. Bizim gençlerimiz açısından da bilhassa şunun altını çizmek istiyorum. Futbol bir savaş değil, rastgele bir halde dostluğun kazanması lazım. Kim kazanırsa kazansın dostluğun kazanması lazım.”
