Günümüzde özel efektlerin çoğu bilgisayarlarda oluşturulmaktadır. Ancak 18. ve 19. yüzyıllarda otomat (gümüş bir kuğu veya org çalan bir oyuncak bebek şeklini alabilen karmaşık bir mekanik cihaz) popüler bir eğlence ve merak kaynağıydı. Şimdi Van Cleef & Arpels bu geleneğin en yeni yaklaşımını ortaya koyuyor: Hayatını otomat yapımına adamış, 60’lı yaşlarının ortasındaki bir zanaatkar olan François Junod, İsviçre’nin Sainte-Croix dağlarındaki atölyesinde çalışıyor. Paris merkezli kuyumculuk için son iki buçuk yılda göz alıcı yeni bir parça olan Apparition des Baies’te.
Yaklaşık 11 inç yüksekliğindeki mücevherli nesne, gösterişli bir mutfak yumurta zamanlayıcısıyla karıştırılabilir. Dalmaçya jasperinden oyulmuş iki katmanlı disk, pembe renkli bir tülit kaseyi destekliyor; Malzemeler markanın gemologları tarafından seçildi ve tam karakterlerini ortaya çıkarmak için taş ustaları tarafından kesilip cilalandı. Üst taşı çevreleyen 12 saatlik bir saat vardır. Üstünde 112 adet üst üste binmiş ve iç içe geçmiş lake pembe altın yapraktan oluşan bir kubbe bulunmaktadır. Makineyi çalıştırın ve yapraklar elmas ve safirle kaplı bir ötücü kuşu ortaya çıkarmak için açılıyor. Bir çan kristal gibi bir melodi çalar; hayvan kanatlarını çırpar. Birkaç dakika sonra kubbe tekrar kapanır ve gösteri sona erer.
Bitmiş, sarılmış nesnenin dijital görüntüsü. Kredi… Van Cleef & Arpels’in izniyle
Apparition des Baies’i geliştirmek için bir düzineden fazla zanaatkar gerekti. İlk adım, Junod’un “düşünce kuruluşu” olarak adlandırdığı, taş döşemecileri ve oymacıları içeren bir kuruluşu bir araya getirmekti. Otomatın karmaşık mekaniğinin kubbenin elle oluşturulan ve bir lake sanatçısı tarafından sekiz kat boyayla süslenen ağır altın yapraklarının ağırlığını kaldırabilmesini sağlamak özel bir zorluk teşkil ediyordu. Junod için karmaşık tüpler, dişliler ve yaylardan oluşan döner sistemin doğada bulunan akışkan hareketlerini taklit etmesi önemliydi. Junod ve ekibi, vizyonuna ulaşmak için işe yarayan bir yaklaşım keşfetmeden önce birçok prototip üzerinde denemeler yaptı. Junod, “İmkansıza doğru ulaşıyoruz” diyor. “Sihir, şiir; insanlığın buna ihtiyacı var.”
