Metin Akpınar’ın evlilik dışı ilgisinden dünyaya gelen ikiz kardeşler Sevgi ve His Nebioğlu, buruk öyküleriyle şaşkına uğratmıştı. Artık tüm Türkiye’nin tanıdığı His Nebioğlu, açıklamalarıyla gündemden düşmüyor. His Nebioğlu, Günaydın’dan Tuba Kalçık’a çarpıcı beyanat verdi. İşte, His Nebioğlu’nun o açıklamaları…
Duygu ve Sevgi Nebioğlu, Metin Akpınar’ın evlilik dışı bağlantısından dünyaya gelen ikiz çocukları. İkizler anneleri tarafından da terk edildikten sonra yetiştirme yurdunda, devlet himayesinde büyümüş. Akabinde bir aileye evlatlık olarak verilen ikizler, muhakkak bir yaşa geldikten sonra gerçek ailesini araştırmaya başlayınca babalarının severek izledikleri oyuncu Metin Akpınar olduğu gerçeğiyle yüzleşmiş. Ünlü oyuncu kızlarını kabul etmeyince olaylar patlak vermiş.
Çeşitli yerlerde röportajlar veren ve hukuksal davasına devam eden His Nebioğlu, babasından aradığı ilgiyi bulamadı. Hâlâ gerçek annesini arayan Nebioğlu, annesini bulmak için Müge Anlı’dan yardım istedi. Genç bayan Günaydın’a verdiği röportajda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Annesi 1992 yılında evlenip öteki bir hayat kurmuş. 4 kardeş yurda mahkum olmuşlar. Nebioğlu, “Benim kalbimi kıran şey, annemin ne benim ne de başka üç kardeşim için uğraş vermemesi. Dört kardeş olarak yetiştirme yurdunda büyüdük. En büyük ablam yurtta çok güç günler geçirdi. Yurttan kaçıp, sokaklarda yaşadı. Üçümüz de evlatlık verildiğimiz için ablama nazaran şanslıyız. İkizim ve ben annemle hiç vakit geçiremedik. 2 aylıkken bizi bakıcıya bırakıp, gitti. Bir ablamı 4, başkasını de 2 yaşındayken yurda vermiş. Biz gazeteye haber olunca 8 aylıkken yurda verildik.” biçiminde konuştu.
“2 KAMYON KİTAP OKUDU DİYE KENDİNİ FİLOZOF SANIYOR”
Metin Akpınar’ın gerçeklerin ortaya çıkmasını istemediğini ve kendisini öfkeli ve nefret dolu biri üzere göstermeye çalıştığını söyleyen genç bayan, tek isteğinin gerçeklerin ortaya çıkması olduğunu belirtti. Kimseye kin duymadığının, yalnızca kırgın olduğunun altını çizerek ondaki Metin Akpınar algısını anlattı:
“Babam kendinin filozof olduğunu söylüyordu. 2 kamyon kitap okudum diyordu. Bize bu yaşattıkları nerede yazıyor? Dilekçede yazdıklarını okuyunca Akpınar’ın vicdansız ve merhametsiz bir insan olduğunu daha düzgün anladım. Yaşadıklarımı öğrendikten sonra zati vicdanı olsaydı bizi el üstünde tutardı. Toplumun Metin Akpınar’ı tanıdığı, kendisi gösterdiği halde bir Metin Akpınar tanımadım. Beni büyük hayal kırıklığına uğrattı. Bana görüşmelerimizde de çok üzücü sözler kullandı. Mesela, Yunan adalarını tekneyle tatile çıktığı periyotta annemle birlikteymiş. Bundan ötürü da bana ‘Yunanistan’a tohumlarımı serpmeye gidiyordum, ananı gördüm ona da serptim’ dedi. Bunu duyunca hem çok üzüldüm hem de çok kırıldım. Bu kelamını senelerce kaldıramadım. Bir bayan için bu söylenmez. İşte benim tanıdığım Metin Akpınar bu türlü bir adam.”
İŞ HAYATINDA DA ÖNÜNE TAŞ KOYUYOR
Akpınar’ın evrakların kapanmasını istediğini söyleyen Nebioğlu, babasından maddi beklentileri olduğunu ve istediğini alamadığını belirtti. Çeşitli açıklamaları sebebiyle Akpınar ona maddi yardımı kesmiş lakin ikizine yardım etmeye devam ediyormuş. Nebioğlu, bununla da kalmayıp Akpınar’ın iş hayatına da mahzur olduğunun düşünüyor. Genç bayan, “Babamın kendi iş hayatım konusunda da mani olduğunu düşünüyorum. Babama çalıştığım yerin bilgilerini veriyordum, bundan kısa bir mühlet sonra da işten çıkarılıyordum. Bu durum çok fazla başıma geldi. Hatta belediye girdim, işe başladıktan bir gün sonra işten çıkartıldım. Akpınar istiyor ki ben maddi olarak daima ona muhtaç olayım, onun denetiminde bir hayatım olsun.” dedi.
Babasına olan kırgınlığını tabir eden His Nebioğlu, “Şimdi mahkemeye 38 sayfalık bir dilekçe verdi. Dilekçe de benimle ilgili çok üzücü tabirler kullanmış. Annemi de çok kötülemiş. O dilekçeyi gördükten sonra babamın benimle bir daha irtibata geçeceğini düşünmüyorum. Ben de artık bağlantıya geçmem.” formunda konuştu.
ANNESİNİ BİR KEZ GÖRMEK VE ONA SARILMAK İSTİYOR
Annesini hiç görmeyen genç bayanın en çok istediği şeylerden biri de annesini bulup ona sarılmak. Nebioğlu, annesini gördüğünde onunla yalnızca uzun uzun konuşmak istediğini söyledi. “Çok sıkıntı devirlerden geçmiş bir kadın” olarak tanımladığı annesinin basına çıkmasını istemiyor, yalnızca onun fizikî olarak yanında olmasını ve ona her şeyi anlatmasını istiyor.
