‘Michelle Obama’dan Sonra Konuşacak Kadar Aptal Olan Tek Kişi Benim’

Demokrat Ulusal Kongresi’nin ikinci gecesi için programı kim ayarladıysa, Barack Obama’ya kesinlikle iyilik yapmamış. Eski başkan Salı gecesi sahneye çıktığında itiraf ettiği gibi, “Michelle Obama’dan sonra konuşacak kadar aptal olan tek kişi benim.”

Chicago’daki United Center’da toplanan Demokratların bir zamanlar en sevdikleri oğullarına karşı takdirsiz olduklarını söylemiyorum. Bay Obama, 20 yıl önce onu bilinmezlikten Beyaz Saray’a taşıyan coşkulu evet-yapabiliriz konuşmasını yaptı. Peki Bayan Obama’yı takip edince? Daha iyi bir muhakeme yeteneği gösterdi.

Amerika Birleşik Devletleri’nin 44. başkanı ve eski first lady’nin kongredeki önemli konuşmaları partizan kalabalığı harekete geçirdi. Bir saat boyunca arka arkaya konuşan Obama’lar, Demokratlara umut ve değişimin geçmiş dönemini hatırlatırken, törensel bir yoklamada Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in başkan ve Minnesota Valisi Tim Walz’ın başkan yardımcısı olarak aday gösterilmesinin ardından kongreyi heyecanlandırdı.

Ancak delegeler Bay Obama’yı severken, aslında Bayan Obama’yı seviyorlardı. Stevie Wonder’a girdiği andan kocasını tanıttığı son ana kadar, salon onun elindeydi. Bay Obama’nın bir sonrakine gitmek istememesine şaşmamalı. Eski Başkan Donald J. Trump’ın yıllar boyunca Demokratların bir tür tuhaf komplo komplosu içinde bir sonraki adayları olarak Bayan Obama’ya yönelecekleri konusunda ateşli bir endişeyi tekrar tekrar dile getirmesine şaşmamalı.

Salı günü United Center’daki sahneden Bayan Obama, Bay Trump’ı “nesiller boyu süren zenginliğin olumlu eyleminin” bir ürünü olarak yerden yere vurdu; ancak yine de “ileriye doğru başarısızlığın zarafetini” yaşarken bir şekilde kurban olduğunu sızlandı. Onu, korkuları ve yalanları istismar eden bir ırkçı ve kadın düşmanı, Amerika’ya karşı “aynı eski dolandırıcılık oyununu” oynamaya devam eden bir dolandırıcı ve nefret tüccarı olarak tanımladı.

“Bir işletmeyi iflas ettirirsek veya bir krizde boğulursak, ikinci, üçüncü veya dördüncü bir şansımız olmaz,” dedi. “Eğer işler istediğimiz gibi gitmezse, daha da ileri gitmek için sızlanma veya başkalarını aldatma lüksümüz olmaz. Hayır. Kuralları değiştirme şansımız olmadığı için her zaman kazanırız. Önümüzde bir dağ görürsek, bizi zirveye çıkaracak bir yürüyen merdivenin olmasını beklemeyiz.”

Exit mobile version