Güneş çıktığında New Yorklular şehrin iskelelerine akın ediyor. Piknik örtüleri ve soğutucular, güneş kremi ve hoparlörleri, onlarca yıl önce liman işçilerinin kargo gemilerinden mal indirdiği yerlere getiriyorlar.
O zamandan bu yana New York değişti ve iskeleleri de değişti.
Şehir bir zamanlar Pepsi-Cola’dan II. Dünya Savaşı mühimmatına kadar her şeyi üreten büyük bir sanayi merkeziydi. Kıyı şeridi bu malları dünyaya taşıyordu ve New York’un iskeleleri gemilerin yüklenip boşaltılmasıyla uğulduyordu.
Ancak üretimdeki düşüş, iskeleleri terk edilmiş ve kullanılmaz hale getirdi, hem şehrin değişen talihinin bir sembolü hem de belirtisi. Her iki hastalığın da New York’u yıkımın eşiğine getirdiği bir zamanda, genellikle suç ve uyuşturucu kullanımıyla doluydular.
Bu, suç oranındaki keskin düşüş, ekonomik patlama ve şehrin bilgiye dayalı bir ekonomiye geçişinin ardından 1990’larda değişmeye başladı. New York, kıyı şeridini ortak bir mal olarak yeniden tasarlamaya başladı ve birçok iskele, iyi bakılan kamusal arka bahçelere dönüştürüldü.
Queens: Gelişen Bir Bölgeye Açılan Kapı
Queens’in Astoria kentinden Justyn Clarke, yakın zamanda bir öğleden sonrasını Gantry Plaza Eyalet Parkı’ndaki iskelede balık tutarak geçirdi. Kredi… Janice Chung, New York Times için
Long Island City’deki Gantry Plaza Eyalet Parkı, güneşli bir günde hayatla doludur.
Dans toplulukları tekmelerini ve dönüşlerini prova ediyor. Çocuklar ağaçtan ağaca koşuyor, bitkin anne babaları da çok geride değil. Genç aşıklar iskelenin sonunda yalnızlık arıyor, ya öpüşmek ya da ayrılmak için.
