New York City’de her hafta içi, yaklaşık bir milyon otobüs yolcusu (kabaca her iki yolcudan biri) ödeme yapmadan otobüse biniyor. Atlanan ücretler, ciddi mali baskı altında olan Metropolitan Transportation Authority için önemli ve büyüyen bir gelir kaybıdır.
Dünyanın en büyük şehirlerinden biri olan New York’ta uzun süredir devam eden ücret kaçakçılığı sorunu son zamanlarda daha da yoğunlaştı; pandemi öncesinde otobüs yolcularının yalnızca beşte biri ücret kaçakçılığı yapıyordu.
Ancak kamu görevlileri otobüs yolcularından kaybedilen geliri toplamak için nispeten az şey yaptı. Bunun yerine, neredeyse yalnızca, trenlerdeki ücret kaçakçılığı oranları otobüslerdeki oranlardan çok daha düşük olmasına rağmen, ödemeyi sağlamak için polis memurları ve özel güvenlik görevlilerinin görevlendirildiği metro sistemine odaklandılar.
Bu yılın ilk üç ayında, ulaşım otoritesinin son istatistiklerine göre, otobüs yolcularının yüzde 48’i ödeme yapmadı, metro yolcularının yüzde 14’ü ise ücret ödemedi. Şehrin metrolarına binen kişi sayısı, otobüslerine binen kişi sayısının yaklaşık iki katı.
Ücret kaçakçılığı, şehir ulaşım sistemini işleten eyalet kurumu olan MTA için şaşırtıcı mali kayıplara yol açtı. MTA tarafından 2023’te yaptırılan bir rapora göre, 2022’de kurum otobüs ücreti kaçakçılığı nedeniyle 315 milyon dolar ve metro ücreti kaçakçılığı nedeniyle 285 milyon dolar kaybetti
Ulaşım uzmanları, bazı New Yorkluların otobüse binmek için ücret ödemediğini çünkü ücreti karşılayamadıklarını söylüyor. Diğerleri, turnikelerin ve kapıların erişimi engellediği metro sistemine gizlice girmektense, ödeme yapmadan otobüse binmeyi çok daha kolay buluyor. Metro yolcuları ve çoğu otobüs yolcusu için standart ücret, yolculuk başına 2,90 dolardır.
