İşte Ömer Üründül’ün o yazısı;
”Fenerbahçe, Rize’de görkemli bir deplasman galibiyeti elde etti. Birinci yarı güç geçti. Rizespor temaslı oyunla Fenerbahçe’yi rahatsız ediyor, fırsat buldukça da süratli ataklarla tehdit etmeye çalışıyordu. Düşünceli birinci kısımda Fred’in değişik bir şekille yolda dönerek devam eden şutuyla skor avantajı yakalandı. Bunun moraliyle Fenerbahçe tekrar çok rahat değildi ancak oyunu denetimi altında tutuyordu. Bu yarıda yalnızca ikinci gol için Dzeko bir fırsatı kullanamadı.
”BÜYÜK EKİP OLDUĞUNU HİSSETTİRDİ”
İkinci devreye Fenerbahçe, daha öz inançlı ve büyük kadro olduğunu hissettiren bir anlayışla başladı. Sonra Dzeko’nun sıfıra yakın klas golüyle farkı ikiye çıkardı. Ondan sonra Rizespor büsbütün oyunu bıraktı ve art geriye Fenerbahçe’nin golleri geldi. Fred, hat-trick yaptı. Sonuçta farklı galibiyetle 3 puan kazanılırken Mourinho’ya da moral oldu. Gelelim genel gözlemlerime. Tadic ile Dzeko’nun fizik olarak yetersizliği ve tesirli dribblinglerinin olmayışı güç maçlarda sorun yaratır. Maximin yetenekli bir kanat forvet. Sprinter ve adam eksilten özeliklere sahip lakin kopuk kopuk oynuyor. Bazen birinci sınıf hareketler yapıyor bazen topla hengame ediyor. Daha istikralı bir yapıya kavuşması lazım.
”TAKIMIN VAZGEÇİLMEZ SİGORTASI”
Her vakit vurguluyorum; İsmail Yüksek, bu ekibin ön liberodaki vazgeçilmez sigortasıdır. Dün de çok başarılıydı. Szymanski de gitgide kuvvetleniyor lakin ofansif aktifliğini artırmalı. Turgut Doman yeni MHK’nin gözdesi. Bu açıkça birinci 3 haftada belirli oldu. Genel idaresi yeterliydi ancak birinci yarı Oosterwolde’ye yapılan denetimsiz müdahale net penaltıydı.
