Sevgili Oyungezerler, bugün bir sefer daha Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’mızı kutluyoruz. Evet, tahminen kurallar çok da dilek ettiğimiz üzere olmayabilir. Ancak bu bizleri, içimizdeki umudu koruyup büyütmek, etrafımıza de bu umudu aşılamak, hayalini kurduğumuz yarınları inşa etmek için el birliğiyle çaba etmekten alıkoyamaz, o denli değil mi?
Bugünün mana ve ehemmiyetine binaen bu sefer de kahramanı çocuklar olan oyunlardan bir listeyle karşınıza çıkalım dedik. Bize anlatacak çok şeyleri var güya. Şayet sizin de ekleyeceğiniz oyunlar varsa, yorumlarınızı bekleriz.
Aurora (Child of Light)
Listeye kızçenin en sevdiği oyunlardan birisiyle başlamak istedim. Platform ve RYO çeşitlerini birleştiren bir oyun olan Child of Light, masal tadında bir öykü anlatıyor bizlere.
Aurora, 1895 Avusturya’sında yaşayan genç bir kız. Nasıl olduğunu anlamadığı bir formda gözlerini kayıp masal kıtası Lemurya’da açıveriyor. Küçük prensesimiz, konutuna dönebilmek için Güneş, Ay ve yıldızları çalan Gece Kraliçesi’nin karanlık yaratıklarını alt etmesi ve ışığı özgür kılması gerekiyor. Bu gayretinde yol arkadaşları da ediniyor, onlarla birlikte zorlukları aşıyor, güçleniyor, büyüyor, adım adım bir başkan haline geliyor. Finalinde de ışığı geri getirmeyi başarıyor.
Sevimli görselleri ve keyifli oynanışıyla hem çocuklara hem büyüklere hitap eden bir masal. Oyundaki metinlerin şiir halinde yazılmış olması da bu masalsı anlatımı destekliyor. Sizler de bir göz atabilirsiniz bence.
Six (Little Nightmares)
Madem kızçenin sevdiği bir oyunla başladım, tekrar onun sevdiği bir seriyle devam edeyim bari. Olağan kurallarda Little Nightmares’in çocuklara hitap edip etmediği tartışılabilir. Lakin çocukluk kabuslarınmızdan ilham alan yanları olduğu aşikar. Her iki oyunda yönetttiğimiz karakterler de çocuklar. Münasebetiyle bu listeye de uygun düşüyor bence.
Kahramanımız Six, 9 yaşında bir kız çocuğu. Epey garip bir gemide açıyor gözlerini. Buraya nasıl geldiği konusunda en ufak bir fikri yok. Elindeki çakmakla bu geminin karanlık koridorlarında ve odalarında yol alıp bir çıkış yolu bulmaya çalışıyor. Kısa müddet içerisinde fark edeceği üzere etrafta türlü türlü tehlikeler, geminin çok garip sakinleri var. Six’in yapması gereken de tam olarak geminin sakinlerinden kaçmak.
Little Nightmares, çok başarılı bir platform-bulmaca oyunu bence. Aslında bu kadar ilgi görmesi de bu görüşü destekliyor. Önümüzdeki devirde de hem resmi hem de manevî devam oyunlarını bekliyoruz.
Naiee & Naia (Brothers: A Tale Of Two Sons)
Josef Fares’in co-op oyunlar geliştirmek konusunda çıtayı adım adım üste taşıdığını söylemek mümkün. Bu yoldaki birinci adımlardan birisi de yüreğe dokunan bir kıssa anlatan Brothers: A Tale Of Two Sons olmuştu. Her ne kadar tek kişi olarak da oynanabilirse de 2 kişi oynandığında da başka bir tecrübe vadediyor oyun severlere.
Annelerini elim bir kaza sonucu kaybetmiş iki kardeş, ölümcül bir hastalıkla boğuşan babalarını kurtarabilmek için bu hastalığa deva olabilecek tek şey olan “Yaşam Suyu”nu bulmak üzere bir seyahate çıkıyorlar. Önlerine çıkan zorlukları aşmak için birlikte hareket etmek zorunda olan kardeşler, birbirlerinin eksiğini tamamlıyor, manileri birer birer geride bırakıyorlar.
2013’te çıkan oyunun geçtiğimiz yıl da yenilenmiş versiyonu gelmişti. İster özgününü, ister yenilenmiş versiyonunu oynayın, lakin bir biçimde bu öyküyü sizler de deneyim edin derim.
Clementine (The Walking Dead: A Telltale Series)
Zombilerden kelam edildiğinde birinci akla gelen markalardan birisi The Walking Dead olsa gerek. Yıllar süren dizi, çok geniş bir izleyici kitlesine ulaştı. Oyunlar cephesinde de farklı teşebbüsler oldu natürel. Bunların çok da başarılı denemeler olmadığını söylemek gerek ne yazık ki. Fakat The Walking Dead: A Telltale Series bu mevzuda bir istisna olarak ele alınabilir.
Her ne kadar oyunun birinci döneminde bir yetişkini, Lee Everett’i yönetiyorsak da sonrasında bayrağı küçük bir kız çocuğu, sevgili Clementine devralmıştı. Clementine’ın bu tehlikeli dünyada hayatta kalma çabasına ortak olmuş, adım adım bir yetişkin haline gelişine şahitlik etmiştik. Duygusal açıdan kuvvetli bir oyundu. Telltale’in de en başarılı işi olarak kıymetlendirilir pek çokları tarafından, haksız da sayılmazlar.
Ellie (The Last Of Us: Left Behind)
Zombilerle dolu dünyada küçük bir kız çocuğundan bahsettik madem, enfektelerle dolu bir öteki dünyaya yol alalım artık de, bir öteki küçük kız çocuğunun yaşadıklarından kelam edelim.
İlk oyunda yan karakter, ikinci oyunda da genç bir kız olarak karşımıza çıkan Ellie’nin çocukluk periyotlarında yaşadıklarından bir kesit anlatılıyordu Left Behind’da. Ordu tarafından yönetilen bir yatılı okulda kalan Ellie’nin yakın arkadaşı bir mühlet evvel ortadan kaybolmuştur. Birkaç hafta sonra geri dönüp Ellie’yi de gizlice okuldan çıkıp yakınlardaki eski bir AVM’ye gitmeye ikna eder. Burada kısa da olsa hoş bir vakit geçiren ikilinin bu keyifli anları enfektelerin hücumuyla yarıda kesilir. Ellie’nin öyküsünde kıymetli bir yer tutan bu anlara şahitlik eder, oyun dünyasının en tanınan bayan kahramanlarından birisinin çocukluk devrine kısa da bir göz atmış oluruz biz de.
Lucy (Children of Silentown)
Children of Silentown, Eser’in de incelemesinde belirttiği üzere “adeta bir Tim Burton animasyonu üzere görünen, epey sürükleyici bir point and click macera oyunu”.
Bu sürükleyici macera oyunumuz, canavarlarla dolu bir ormanın kıyısında yer alan bir köyde yaşayan Lucy’nin kıssasına götürüyor bizleri. Lucy, neler olup bittiğini anlamaya, insanların neden kaybolduğunu, nereye gittiklerini ve köylerine komşu ormanda neler yaşandığını çözmeye çalışıyor. İşlerin göründüğü üzere olmadığını çözmesi de uzun sürmüyor.
İlgi alımlı kıssası ve keyifli oynanışı yanında görsel şekli, müzikleri ve Türkçe lisan dayanağıyla de artıları toplayan oyunun farklı sonlara sahip olması da bir diğer hoş yanı. Macera cinsini sevenlerin göz atması gereken oyunlardan birisi olduğunu söyleyebiliriz.
??? (Limbo)
Başarılı bağımsız üretimler ortasına ismini rahatlıkla yazdırabilecek bir oyun Limbo. Siyah-beyaz görsel şekli ve diyaloglar olmaksızın anlatılan kıssasıyla ilgi çekmeyi başardığını, kendisinden sonra da birçok oyunu o yahut bu formda etkilediğini söylemek mümkün.
Kahramanımız, isimsiz bir çocuk. Cehennemin kıyısında bir ormanda gözlerini açan kahramanımız, küçük kız kardeşini arıyor. Bu karanlık orman tehlikelerle dolu ve buradan çıkması hiç de kolay olmayacak. Ormandan nitekim de çıkabilecek mi, sonunda kız kardeşine kavuşabilecek mi, bunları keşfetmek biz oyunculara düşüyor.
