Tecrübeli golcü, 2019-2020 döneminde 22 gol atarak, o devir Trabzonspor formasıyla attığı 24 golle krallık yarışını dorukta tamamlayan Norveçli golcü Alexander Sørloth’ün akabinde Muhteşem Lig’de en fazla gol atan ikinci isim oldu. Akdeniz takımında toplam 65 maça çıkan ve 42 gol 3 asistlik performansıyla dikkat çeken Cissé, başarılı performansının akabinde Fenerbahçe’ye transfer oldu. Şimdilerde Fransa Ligue 2 gruplarından Amiens SC formasını terleten 37’lik golcü Cissé, Alanyaspor ve Fenerbahçe’deki periyoduyla ilgili kıymetli açıklamalarda bulundu.
“MÜCADELEYİ VE MEYDAN OKUMAYI SEVDİĞİM İÇİN ALANYASPOR’U TERCİH ETMİŞTİM”
Alanyaspor’da 65 maçta 42 gol 3 asistlik performansınla çok güzel bir oyun sergilemiştin. Daha evvel Fransa, Almanya ve İngiltere’de forma giyen bir futbolcu olarak Alanyaspor’u tercih sürecin ve buradaki performansın hakkında neler söylemek istersin?
”Çin’den Alanyaspor’a transfer oldum. Buraya gelirken güzel bir lige gelmek istiyordum. Alanyaspor’a geldiğimde kendi kendime, “Buradayım ve hoş futbol oynamam gerekiyor. Buradaki vaktimin tadını çıkarmam gerekiyor” dedim. Daha evvel Harika Lig’de oynayan arkadaşlarım vardı. Onlar da bana Türkiye ve Muhteşem Lig’le alakalı hoş şeyler söylemişlerdi. Bana, “Süper Lig’de bütün maçlar çekişmeli olur” demişlerdi. Bende bu çabayı ve meydan okumayı sevmiştim. Bundan ötürü Alanyaspor’a geldim ve buraya gelmekten hiçbir vakit pişmanlık duymadım. Türkiye’de Alanyaspor’a transfer olduğum vakit Alanyaspor, ligde âlâ bir pozisyondaydı ve nitekim kadro yeterli bir vakitten geçiyordu. Kulüpte kendimi âlâ hissettirdiler ve bana güzel baktılar. Herkesten dayanak gördüm. Bu sebeplerden ötürü Alanyaspor’da yeterli bir performans sergilediğimi düşünüyorum. Alanyaspor’da oynarken konutumda üzere hissediyordum. Türkiye’de bir öteki benim için artı olan şey de Müslüman olmamdı. Bu sebeple kendimi Türkiye’de daha âlâ hissediyordum. Hayatımda gereksinimim olan her şey orada vardı.”
Alanyaspor’da birlikte çalıştığın Sergen Yalçın ve Erol Bulut’un performansına olan tesiri hakkında ne düşünüyorsun? Bu iki teknik adamın Alanyaspor’daki ekip idaresini nasıl yorumluyorsun?
”Alanyaspor, benim için aile üzere bir yer. Lider Hasan Çavuşoğlu, herkese evladı üzere düzgün davranıyordu. Herkes çok yeterli çalışıyordu. Kadroda herkes işini çok güzel yapıyordu. Alanyaspor’da 3 farklı teknik yöneticiyle çalıştım. Birinci çalıştığım antrenörle çok fazla çalışma imkânımız olmadı ve daha sonra grubun başına Sergen Yalçın geldi. Sergen Yalçın, çok sevdiğim bir teknik yönetici. Sana futbolun ne demek olduğunu gösteriyor. Erol Bulut, bir nevi arkadaş üzere sayılır benim için. Benim için bir abi üzere. Kendisi çok güzel teknik yöneticiydi ve onunla düzgün işler çıkardık. Erol Bulut, yaptığından daha uygununu yapabilir. Daha düzgününü yapmak için gerekli kapasiteye sahip.”
2019-2020 döneminde Beşiktaş’ta teknik yönetici olarak vazifeye başlayan Sergen Yalçın’ın o periyot seni transfer etmek istediği medyada yer almıştı. Beşiktaş’la o devir rastgele bir görüşme gerçekleştirdin mi?
”Açıkçası Beşiktaş’la o devir hiçbir vakit o denli bir görüşmem olmadı. Yalnızca insanların Beşiktaş’ın beni istediğine dair söylentilerini duyuyordum. Trabzonspor’a imza atma durumum Beşiktaş’a imza atma durumumdan çok daha yakın bir ihtimaldi. O devirde Trabzonspor’a imza atmaya daha yakındım. Trabzonspor yetkilileri o periyot beni aradı ve benimle ilgilendiler. Trabzonspor beni istediği vakit sıkıntı vakitlerden geçiyordum. Teyzem vefat etmişti.”
35 yaşında Fenerbahçe’ye transfer oldun ve sarı lacivertli topluluk için “Türkiye’nin Real Madrid’i” benzetmesini yaptın. Bize Fenerbahçe tecrübesinden bahseder misin?
”Fenerbahçe’ye geldiğimde uygun bir atmosfer vardı. Daha evvel birçok kadroda oynadım ancak Fenerbahçe ve Alanyaspor’da çok farklı deneyimler edindim. Bu kadrolar, oyuncularıyla bir aile üzere çok düzgün ilgileniyorlar. Sizi her vakit önemsiyorlar. Fenerbahçe Lideri Ali Koç, çok âlâ bir liderdi ve bize ailesi üzere davranırdı. Birçok oyuncu bu türlü bir liderle çalışmayı her vakit ister. O dönemki korona salgınından ötürü güç bir devir vardı fakat elimden geleni yapmaya çalışmıştım. Kulübe elimde olan her şeyi verip, kadro için her şeyi yapmak istedim. Çok da oynamadım açıkçası. Forma talihi bulamadım zira kulübe biraz geç geldim. Ben Fenerbahçe’ye geldiğimde kadroda her şey hazırdı ve grupta bir sistem oturmuştu. Bu süreç benim için sıkıntı olsa da tekrar de orada geçirdiğim vakitten ötürü çok memnunum. Çok hoş bir vakit geçirdim. Fenerbahçe’deki bu idare ve lider bir şampiyonluğu hak ediyor. Lider Ali Koç, şu anda ekip için yapabileceği her şeyi yapıyor. Fenerbahçe’de, Alanyaspor’da oynadığım kadar yeterli oynayamadım. Fenerbahçe’nin şampiyon olması gerektiğine ve bunu hak ettiğine canı gönülden inanıyorum zira ben Fenerbahçe’deyken insanların orada nasıl çalıştığını ve ekip için nasıl çabaladığını gördüm. Bir gün Fenerbahçe’yi şampiyon olarak görmeyi tüm kalbimle istiyorum. Fenerbahçe’ye hakikaten çok hürmetim var. Taraftarın takviyesini görmüştük. Fenerbahçe’deki geçirdiğim kısa müddette bana yapılan her şeyden ötürü taraftara teşekkür ediyorum. Şu an bile Fenerbahçe hala gönlümde olan bir kadro.”
Erol Bulut’la hem Alanyaspor’da hem Fenerbahçe’de çalıştın. Erol Bulut, Fenerbahçe’de başarılı olamazken dönem Emre Belözoğlu ile tamamlandı. Belözoğlu ile ligin son kısmında büyük bir çıkış yakaladınız ve şampiyonluğa çok yaklaştınız. Gruptaki bu olumlu değişim nasıl gerçekleşti, iki teknik adam ortasındaki farkı nasıl değerlendirirsin?
”Erol Bulut’u çok severim zira Emre’den daha çok onunla vakit geçirdim. Erol Bulut’tan sonra Emre Belözoğlu geldi ve grubu düzeltmeye çalıştı. Erol Bulut’un yerine Emre Belözoğlu’nun gelmesiyle ilgili fikrimi söylemem burada gerçek olmaz en nihayetinde bu kulübün takdiriydi. Ben yalnızca bir futbolcuyum, karar verici ben değilim. Gelen antrenörle en güzel halde oynamaya çalışırım. Emre Belözoğlu gruba gelince işini yapmaya devam etti, kendisine hürmetim sonsuz. Bence makus de bir sonuç çıkarmadı. Emre, yapabileceği her şeyi grup için yapmaya çalıştı ve yaptı. Herkes elinden geleni grup için yapmaya çalışıyordu. Çok şükür ligi o periyot uygun bir konumda bitirdik. İnşallah bir gün Fenerbahçe’yi şampiyon olarak görmek istiyorum. İki teknik yöneticinin stilleri aslında birbirinden çok da uzak değil. Emre geldiği vakit yeni şeyler denemeye çalıştı. Sonucun da makus olduğunu düşünmüyorum. Şu an da Emre’yi Başakşehir’de takip ediyorum ve kendisi orada âlâ işler çıkarıyor.”
Yıllardır futbolcu olarak alanda hırslı, mücadeleci ve yeri geldiğinde de agresif tutumuyla dikkat çeken Emre Belözoğlu’nun Fenerbahçe’deki idaresi hakkında neler söylemek istersin?
”Emre’nin futbolculuğuyla teknik yöneticiliği çok farklı. Futbolcuyken agresif olması onun biçiminden kaynaklanıyor aslında. Emre’yi yalnızca gergin ve agresif diye anmak yanlışsız olmaz zira uzun yıllar çok âlâ oyun çıkardı. Emre, bir centilmen olmak istediği vakit hakikaten centilmen olabiliyor. Bu onun biçimi. Emre’yi teknik yöneticilikte hiçbir vakit agresif bir formda görmedim. Düzgün bir teknik yönetici nasıl olması gerekiyorsa Emre o halde davranıyor. O yüzden Emre’nin futbolcu haliyle antrenör hali farklı. Hiçbir vakit soyunma odasında gergin anlar olmadı.”
Fenerbahçe’de yeteri kadar forma talihi bulamadın. Gol attığın Beşiktaş derbisinde oyundan alınmana eşin de toplumsal medyadan reaksiyon göstermişti. Bu mevzuda haksızlığa uğradığını düşünüyor musun?
”Açıkçası bu hususta profesyonel olarak yaklaşmayı tercih ediyorum. Her aklımdan geçeni dışarıya vurmak bir oyuncu olarak gerçek olmaz. Şayet güzel bir forvet oyuncusuysanız ve birinci yarıda bir gol attıysanız, kadro o an da kaybediyorsa bile ikinci yarıda yeni bir gol atma bahtınız sizin daha yüksektir. O anlarda motivasyonunuz daha yüksektir. Devre ortasında bana oyundan çıktığımı söylediklerinde şaşırmıştım. Kendi kendime dedim ki; “Takıma yararlı olabileceğim diğer bir baht şüphesiz elime geçecektir.” Bundan ötürü bu durum benim için kasvet değildi. Ben oyundan çıktığım için maçı kaybettik diyemem tabi ki. Gol atan bir forvet oyuncusunu oyundan almak direkt haksızlıktır diyemem. Tahminen de teknik yöneticimiz o an aklından farklı bir şey geçirmişti. Yani teknik yöneticimiz o an öbür bir oyuncunun gruba daha yararlı olacağını düşünmüştür. Direkt haksızlıktır demek hakikat olmaz.”
Bayern Münih’ten transfer teklifi aldığını ve Afrika Kupası’na katılmaman kural koşulduğu için Senegal’i seçtiğini söylemiştin. Kararından dolayı hiç pişmanlık duydun mu, daha farklı bir mesleğim olabilirdi diye düşündüğün oldu mu hiç?
”Bu kararımdan ötürü asla pişman değilim. Ülkem için yapabileceğim şeylerden hayatım boyunca pişman olmadım. Ülkem benden evvel gelir. Senegal’i kendimden evvel savunmam gerekir. Senegal benden daha kıymetli. O devir Senegal’in bana muhtaçlığı vardı ve ondan ötürü Senegal’i seçmiştim. Asla pişman olmadım.”
Fenerbahçe’de oynadığın devir Beşiktaş ve Galatasaray üzere dev derbi maçlarında oynamıştın. Haziran’ın birinci haftası Galatasaray ve Fenerbahçe karşı karşıya gelecek. Türkiye’deki derbi atmosferi başta olmak üzere Galatasaray-Fenerbahçe maçıyla ilgili yorumunuz nedir? Dev derbide hangi ekibi favori olarak görüyorsunuz?
”Umarım Fenerbahçe kazanır. Fenerbahçe, benim gönlümde olan bir ekip ve hayatımda Fenerbahçe’yi destekliyorum. Galatasaray’ın şu an Fenerbahçe üzere çok güçlü bir takımı var. Çok yeterli oyuncuları var. Taraftara uygun bir oyun sunacaklarını düşünüyorum. Çok güzel bir atmosfer ve hoş bir maç olacak.”
Galatasaray, hamle çizgisinde Mauro Icardi ve Bafetimbi Gomis’e sahipken, Fenerbahçe’de Enner Valencia, Batshuayi üzere isimler bu bölgede yer alıyor. Deneyimli bir santrfor olarak derbi öncesi Galatasaray ve Fenerbahçe’nin hamle sınırını kıymetlendirir misin?
”Bafetimbi Gomis, benim için bir kardeş, arkadaş üzere. Kendisi çok da uygun bir insan. Enner Valencia, benim Fenerbahçe’deyken kadro arkadaşımdı. Onu da çok seviyorum. Enner Valencia, bu sene kusursuz bir iş çıkardı. Bir forvet oyuncusu olarak onu izlerken yalnızca kendi kendime, “Aferin, tebrik ederim” diyebiliyorum. Enner Valencia, derbide Galatasaray’a 2-3 gol atar. Derbide Gomis, 2 gol atar lakin yeniden de Fenerbahçe kazanır diye düşünüyorum. Bu ortada Batshuayi’de çok güzel oynuyor. Fenerbahçe’de forvet bölgesinde kimle çıkarsa çıksın gol atar ve Fenerbahçe kazanır diye umuyorum. Josua King’ de bu ortada sahiden kusursuz bir forvet oyuncusu. Josua, oynarsa yeterli bir oyun çıkaracağına eminim.”
Türkiye’de oynarken seni en çok hangi stadyum atmosferi ve taraftar kümesi etkiledi?
”Bir futbolcu olarak Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor ve Beşiktaş’ın stadında oynamak atmosferden ötürü sahiden güç. Buraların hakikaten ateşli bir atmosferi var ve bu stadyumlarda oynamayı seviyorum. Baştan sona kadar taraftar dayanağa devam ediyor.”
