Yakın vakitte ‘Gil’s Arena’ isimli podcast’e konuk olan Paul, LeBron’un ‘GOAT’ oluşunun sebeplerini şu biçimde açıkladı:
“Mike, basketbolu sonların ötesine taşımıştı. Kobe geldiğinde, Mike’ın silüeti üzereydi. Şahaneydi. Fakat LeBron, 7 gün 24 saat, tüm spor mecralarında basketbolla ilgili geçerli bir fikir veremeyecek şahısların bile görüşleriyle uğraşmak zorunda kalan birinci oyuncuydu.
Ayrıca, ‘İşimi sizin istediğiniz halde değil, kendi bildiğim üzere yapacağım’ üzere bir duruşu da vardı. Ki bilindiği üzere bu türlü şeyler pek sevilmez.
Ve bunun yüzünden bu spor dünyasında başarısızlığınızı yürekten arzulayan bir kitle ortaya çıkmış oldu. Mike bu türlü şeylerle asla uğraşmak zorunda kalmamıştı, zira onu en sert eleştiren kişi muhtemelen Peter Vecsey’di.
Bana nazaran LeBron’un boynuzları platindense, Michael Jordan’ınkiler de altındandır. Zira LeBron daima Mike’la kıyaslanmıştı. Mike kiminle kıyaslanıyordu pekala?”
Şimdi lisede olduğu vakitten beri kitlelerce GOAT beklentileri olan LeBron, lige girdiği vakitten itibaren yakından incelenen bir yıldızdı.
