Sonunda partisinin sağ kanadına meydan okuduğu ve Ukrayna’ya yönelik bir yardım tasarısının Meclis’ten geçmesine izin verdiği için Meclis Başkanı Mike Johnson’a son günlerde yöneltilen coşkulu övgüler biraz aşırı görünebilir.
Sonuçta, bir konuşmacının tüm görevi yasayı Meclis’ten geçirmektir ve cumartesi günü tasarıyı geçirmek için yapılan oylamanın da gösterdiği gibi, Ukrayna tedbiri büyük bir destek gördü. Ancak Bay Johnson’ın başarısı, aşırı sağcı Cumhuriyetçilerin yoğun baskısı altında zor bir seçimle karşı karşıya kalan ve sadece işini yaptığı için bir kahraman olarak selamlanan, zor durumdaki bir diğer Cumhuriyetçininkinden çok da farklı değildi: Eski Başkan Yardımcısı Mike Pence.
Bay Pence, 6 Ocak 2021’de Kongre tarafından yapılan seçim oylarının sayımına başkanlık ederken eski Başkan Donald J. Trump’ın 2020 seçim sonuçlarını bozma yönündeki taleplerini kabul etmeyi reddettiğinde – beysbol sopaları ve biber gazı taşıyan kızgın bir kalabalık olmasına rağmen Kongre Binası’nı işgal etti ve “Mike Pence’i asın” sloganları attı; bir başkan yardımcısının görev tanımındaki görevleri yerine getirmek gibi normalde dikkat çekmeyen bir davranış, cesurca selamlandı.
Bay Pence ve şimdi de Bay Johnson, katı bir siyasi gerçekliğin en yüksek profilli örneklerini temsil ediyor: Bay Trump’ın kapsadığı günümüzün Cumhuriyetçi Partisinde, normları koruyan, fikir birliğine dayalı yolu seçmek, seçmenlerinizin öfkesini çekebilir ve siyasi kariyerinizin sonunu ifade eder.
Her ikisi de yumuşak huylu, son derece muhafazakar, inançlarını siyasetin merkezine koymuş Evanjelik Hıristiyanlar olan Bay Johnson ve Bay Pence, partilerinde de benzer bir yer işgal ediyor. Her ikisi de Bay Trump’a ve partilerinde serbest bıraktığı güçlere uyum sağlamak için çarpıklıklardan geçtiler ve bu güçler de sonuçta peşlerine düştü. Bay Pence dört yılını eski başkana hizmet ederek ve onun tüm sözlerini ve eylemlerini savunarak geçirdi. Louisiana Cumhuriyetçisi Bay Johnson, seçim sonuçlarının Bay Trump adına tersine çevrilmesinde başrol oynadı.