Salı günü, Arizona Cumhuriyetçi Partisi’nin Phoenix sakinlerini “DAHA AZ KEDİ YİYİN” ve “Cumhuriyetçilere Oy Verin!” diye çağıran dijital reklam panoları asıldığında, atıfta bulundukları hikaye çoktan çürütülmüştü.
Geçtiğimiz hafta, Haitili göçmenlerin Ohio, Springfield’da evcil kedileri çalıp yedikleri iddiaları sosyal medyada dolaşmaya başlamıştı. Bu raporların hiçbiri doğrulanmamıştı ve son yıllarda kamu hizmetlerinin büyük bir Haitili göçmen akınıyla zorlandığı küçük bir şehir olan Springfield’daki yerel yetkililer, bunların hiçbirinin doğru olduğuna dair bir kanıt görmediklerini söylediler. Büyük muhafazakar medya kuruluşları bunlara yalnızca kısa bir ilgi göstermişti.
Ancak hikaye şu ana kadar inandırıcı olmasa da, meme’e konu olmayı başardı ve bu da ona sağcı internetin çok ötesinde bir hayat kazandırdı.
Günlerdir, eski Başkan Donald J. Trump ve kedilerin görüntüleri ve videoları internette çoğalıyor, Bay Trump’ın katı göçmenlik mesajına bilerek göz kırparak ve anlaşılmış bir destekle sunuluyor. Abartılı görüntüleri onlara içeriden bir şaka hissi veriyor. “Sadece şaka yapıyorum” ima ediliyor, aksi takdirde çürütülmüş materyali yaymaktan çekinebilecek siyasi figürlerin buna dahil olmasına izin veriliyor. Gerçeklik konunun dışında.
Memler, sosyal medyanın ilkel günlerinden beri Amerikan siyasetinin düzenli, ancak gizemli bir özelliği olmuştur. Ancak Trump-Harris yarışının ilk ayları bu bilindik olguya farklı bir bakış açısı getirdi: Bir kereden fazla, gerçek olaylardan çoğunlukla veya tamamen kopuk olan memler internetten kampanyanın üç boyutlu gerçekliğine yayıldı.
Şu anda Arizona’daki reklam panolarındalar ve daha da önemlisi, Salı gecesi Bay Trump’ın “Televizyondaki insanlar, köpeklerinin oraya giden insanlar tarafından yendiğini söylüyor!” diye haykırdığı tartışma sahnesindeydiler.