
Bir kişi, görüntüler etrafta uçuşurken “yavaşça havaya uçma” hissi yaşadı. Bir diğeri, daha önce deneyimlediği hiçbir şeye benzemeyen “en derin sevgi ve huzur duygusunu” hatırladı. Bilinç, “tüm gerçeklik duygusu kaybolan” bir başkası için “yabancı bir varlık” haline geldi.
Bunlar, alışılmadık bir gruba ait kişiler arasında yapılan küçük bir ankette paylaşılan birinci elden anlatımlardan bazılarıydı: Hepsi ölümden dönmüş ve psikedelik uyuşturucular denemişlerdi.
Anket katılımcıları ölümden dönme ve psikedelik deneyimlerini farklı olarak tanımladılar, ancak aynı zamanda önemli bir örtüşme olduğunu da bildirdiler. Perşembe günü yayınlanan bir makalede, araştırmacılar bu açıklamaları iki fenomenin bir karşılaştırmasını sağlamak için kullandılar.
Belçika’daki Liège Üniversitesi’nde nörobilimci ve Neuroscience of Consciousness dergisinde yayımlanan bulguların yazarlarından Charlotte Martial, “İlk kez, bu iki deneyimi de yaşamış kişilerin kişisel tanıklıklarıyla nicel bir çalışmamız var,” dedi. “Artık psikedeliklerin, insanların ölüme yakın bir deneyime benzeyen zengin, öznel bir duruma girebilecekleri bir tür pencere olabileceğini kesin olarak söyleyebiliriz.”
Ölümün eşiğinden dönme deneyimleri şaşırtıcı derecede yaygındır — genel nüfusun yaklaşık %5 ila %10’unun bir deneyim yaşadığını bildirdiği tahmin edilmektedir. Bilim insanları onlarca yıldır ölümün eşiğinden dönen insanların fantastik hikayelerini büyük ölçüde reddetti. Ancak bazı araştırmacılar bu anlatıları ciddiye almaya başladı.
Imperial College London’daki Psikedelik Araştırma Merkezi’nde araştırma görevlisi ve makalenin yazarlarından biri olan Christopher Timmermann, “Son zamanlarda bilinç bilimi sıra dışı durumlarla ilgilenmeye başladı” dedi. “İnsan olmanın ne anlama geldiğine dair kapsamlı bir açıklama elde etmek için bu deneyimleri dahil etmek gerekir.”