Fanatik’e konuşan başarılı hocanın kelamları şu biçimde:
“DOĞRU ADIM İÇİN HAZIRIM”
“Barcelona ve Real Madrid’de oynadım. Büyük grupların, büyük grup taraftarlarının ne istediğini çok âlâ biliyorum. Zira bunu futbolculuk mesleğim boyunca çok yeterli bir biçimde deneyimledim. Dünyanın en yeterli kadrolarında oynadım, en ateşli taraftarların önünde maçlara çıktım. Teknik adam olarak bu deneyimleri yaşadım. Tutkulu bir beşerim. En büyük tutkum da futbol ve tıpkı tutkuyu gördüğüm yerlerde çalışmak istiyorum artık. Kayserispor’daki iki periyodumuz de başarılı geçti. Bilhassa birinci periyotta Türkiye’deki büyük kadrolardan teklif almıştım. Lakin o süreçte görüşmeler tamamlanmamıştı. Türkiye’deki futbolu seviyorum. Zira burada beşerler tutkuyla gruplarına bağlı. Tekrar kimi teklifler var. Lakin bu kere hakikat adım atmak istiyorum.
“İYİ BİR 11’İNİZ OLMAK ZORUNDA”
“Türkiye’de bilhassa büyük gruplarla şampiyon olabilmek kolay. Zira ardınızda çok güçlü bir taraftar var. Tarihi kulüplerin başında olmak bambaşka bir güç. Bununla birlikte ekonomik olarak istediğiniz transferleri yapabilme ayrıcalığınız var. Teknik adam olarak yanlışsız takım mühendisliği, oyuncu tercihleri ve istikrar ortaya koyabilmeniz sizi sonuca taşıyor. Takım planlaması en değerli şeylerden biri. Başınızdaki oyun planını uygulayabilecek yeterli bir 11 ve onları daha âlâ olmaya itecek kalitede alternatiflerle Türkiye’de gayenize ulaşabilirsiniz. Buna bilhassa vurgu yapıyorum. Zira 25-30 kişilik bir takımınız varsa ve bu takımdaki oyuncular hepsi birebir kalitedeyse bu size muvaffakiyet değil, karışıklık getirir.”
“YILDIZ OYUNCU TAKIMA BAKMAZ”
“Fenerbahçe’nin her yıl çok önemli paralar harcayarak başarısız olmasının ana nedeni de tam olarak bu. Ben futbolculuğumda yıldız bir oyuncuydum. Sağlıklı ve fizikî olarak güçlü olduğum sürece her vakit oynayacağımı biliyordum. Hiçbir maçtan evvel takımın açıklanmasını beklememe gerek yoktu. Yıldız oyuncu, güzel oynamasına karşın her hafta takımda olup olmadığına dair belirsizlik yaşarsa alana kendisini veremez. Sonuçlar güzel giderken içinden konuşur, sonuçlar bilakis döndüğünde de yüksek sesli bir halde rahatsızlığını anlatır. Bu da grup olabilmenizi maniler. Fenerbahçe’de gördüğüm kadarıyla hiçbir oyuncu oynayıp oynamayacağını bilmiyor. Futbol her yerde tıpkı. Dünya futbolunu domine eden kadroların 11’lerini rahatlıkla sayabiliyorsunuz. Zira futbol tekrarlar ve alışkanlıklar istiyor. Oyunu güçlendirebilmeniz için istikrara ve vakte gereksiniminiz var. Rotasyon elbette yapacaksınız lakin her hafta farklı takımlarla oynamak sizi kaosa götürür.”
“ARDA GÜLER HER MAÇ OYNAR”
“Futbol özel yetenekli oyuncuların fark yarattığı bir oyun. Özel yetenekleri ise her kadronun bulabilmesi mümkün değil. Elinize bu türlü oyuncular geçtiğinde onlara inanç vermeli ve daha ileriye taşımalısınız. Oyuncuya inancı sözlerinizle veremezsiniz. Bunun tek bir yolu var; alana sürmek ve özelliklerini yansıtabilmesi için ona imkan vermek. Türkiye’de de şu anda bu tanıma uyan tahminen de tek bir futbolcu var o da Arda Güler… Bunu yaşından büsbütün bağımsız söylüyorum. Elinizde Arda Güler özelliklerinde bir oyuncu varsa oynatırsınız. Dönem tahminen de son devrinde oynamaya başladı ancak Fenerbahçe bence ondan çok daha fazla randıman alabilirdi.”
“GALATASARAY BIRAKMAZ”
Fenerbahçe’nin Giresunspor karşısında yaşadığı kayba kadar işler bana nazaran tam olarak ortadaydı. Lakin artık Galatasaray’ın yarışı bırakma talihi çok düştü. Başakşehir üzere değerli bir rakibi yenerek bunu ne kadar arzulayan bir ekip olduklarını da herkese gösterdiler. Okan Buruk da vakit zaman sendeledi lakin onu ayakta tutan şey oluşturduğu oturmuş 11’di. Bazen oyuncular düşebilir ancak ekibi ayakta tutan şey oyun gücüdür ve bu da takım istikrarıyla yakalanabilir.
“TÜRKİYE EN DÜZGÜN OLMALI”
“Hırvatistan Teknik Yöneticisi Dalic’in Türkiye maçındaki açıklamaları çok konuşuldu. Türkiye’yi çok seven, buraya yalnızca futbol olarak değil ülke olarak da bağlı olan bir beşerim ve şunu net formda görüyorum ki hakikat tertipler sağlanması halinde Türk futbolu dünyanın en önde gelen liglerinden biri haline gelebilir. Fakat bunu yapabilmeniz için düzgün bir eğitim sistemine gereksiniminiz var. Bir futbolcu için futbol eğitimi yıldız olabilmesi için kâfi değildir. Dünya vatandaşlığı denen bir şey var ve Türk oyuncuların futbol olarak gelişirken şahsî olarak donanım elde edebilmesi gerekir. Bu da aslında bir ülke planlaması gerektirir.
“PLANLAMA ŞART”
“Hırvatistan bunu çok yeterli yaptı, yapmaya da devam ediyor. Baktığınız vakit Türkiye’de daha düzgün tesisler, daha âlâ statlar, daha düzgün tabanlar, daha güçlü bir futbol iktisadı, daha fazla ilgi ve insan var. Yani her şey var. Eksik olan şey ise planlama ve tertibi ortaya koyabilecek insan gücü. Bu da nitelikli şahıslarla yapılabilecek bir şey. Eğitimli, deneyimli, ülkenin dinamiklerine hakim insanların fikirlerini hayata geçirecek bir tertip Türk futbolunu çok daha güçlü düzeye taşıyabilir.”
