İş ve futbol dünyasından birçok ismin de ortalarında yer aldığı 21 kişiyi dolandırdığı argümanlarıyla yargılanan Seçil Erzan, 7 sanıkla birlikte 8 Mart 2024 tarihinde tekrar hâkim karşısına çıktı. Müşteki sıfatıyla mahkemede yer alan Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Fernando Muslera söz verdi.
Yüksek gelir vaadiyle ortalarında Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu, Semih Kaya üzere futbol topluluğundan ünlü isimlerin de bulunduğu 21 kişiyi Fatih Terim Fonu ismiyle dolandırdığı argümanlarıyla yargılanan Seçil Erzan, birinci kere 20 Kasım’da hâkim karşısına çıkmıştı. 20 Kasım’da gerçekleşen birinci duruşmada 11 şikayetçi söz vermiş ve sanıklar savunmalarını yapmıştı. Mahkeme, tutuklu olan Atilla Yörük ve Nazlı Can’ın tahliyesine, Seçil Erzan ve Ali Yörük’ün ise tutukluluk halinin devamına karar vermişti.
EMRE BELÖZOĞLU VE ARDA TURAN TABİR VERDİ
Seçil Erzan, Ali Yörük, Nazlı Can ve Asiye Öztürk’ün sanık koltuğunda oturduğu mahkemede, Semih Kaya’nın hakkında mahkemeye zorla getirilme kararı bulunduğundan, mahkemeye getirilip şahit olarak dinlenmişti. Şahit olarak dinlenmesine karar verilen başka isim Parıltı Erkasap’ın ise rapor sunduğu öğrenilmişti. Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan üzere isimler ise mazeret dilekçesi sunarak duruşmaya katılmamışlardı. 8 Mart 2024’te görülen duruşmada Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Arda Turan söz vermek üzere mahkemede bulundular.
Eyüpspor Teknik Yöneticisi olan Arda Turan, dolandırıldığını ne vakit anladığı sorulunca “Emre ağabey arayınca anladım. Bu bahislerde safım, saf olmasam bu kadar parayı verir miyim?” dedi. “Seçil Erzan’ın aktif pişmanlıktan yararlansın mı?” sorusunu ise “Ben paramı alırsam hiç yatmasın, beni ne ilgilendirir. Esasen zarardayım” biçiminde yanıtladı.
Turan, “Hem kendi adıma hem de bankanın ismine hem de ardımdaki bayan ismine üzgünüm. Kendisi elinde evraklarla, banka yetkililerinin gücünü gerisine almış bir hanımefendiydi. Futbolcularla yakın bağlantıları vardı. Denizbank sitesinde 15 yıllık başarısı anlatılan bir bayandı. Uygun irtibatı olan bir bayandı. Seçil Erzan, Ekim 2022’de arayarak mevduata getirmemi istedi. Hayatım boyunca faiz almadığımı söyledim. Kendisi de fondan bahsetti. Bunun faiz olmadığını, fon olduğunu söyleyerek beni ikna etti. Nefsime yenik düşerek kabul ettim. Sonra etraftan duydum yüksek kar veriliyormuş lakin bana o denli söylenmedi. Fırsat olduğunda 10 milyon dolar getirirsem faydalanabileceğimi söyledi. Taşınmazlarımı satarak faydalanabileceğimi söyledim. Ocak ayına kadar kelam verdiğim tarihlerle borçlarla, taşınmaz satarak 13 milyon 900 bin dolar verdim. 6 milyon 400 bin doları istediğim vakit getirdi. Parayı verdiğimde bana Denizbank imzalı kağıt da verdi. Şubeye gittiğimde de bana ekranlarını gösterdi” halinde konuştu.
“33 milyonluk krediyi 3 saatte aldı. Kendini banka starlardan gösterdi. Bu paraları neden elden veriyoruz diye sorduğumda, ‘Ardacığım bu fon bankanın hazinesinde oluyor’ dedi. Paramı istediğimde annesinin hasta olduğunu söyledi. Ben de geçmiş olsun dedim” diyen Turan, “Denizbank’ın şubesine, Levent’in göbeğinde evraklarla para verdim. Külliyen Denizbank’a güvenerek bu paraları verdim. Hakan Ateş ile Mehmet Aydoğdu’yu suçlamayarak lakin Denizbank bundan sorumludur. Denizbank, şube müdürüne sahip çıkmalıydı, Seçil Erzan’a değil” şeklinde devam etti.
“HİÇ PARA ALMADIM”
Emre Belözoğlu tabirinde “4 milyon 200 bin doları Volkan Bahçekapılı’ya teslim ettim. O periyot teknik yöneticilik yaptığım için banka ve elden para teslim ettim Volkan’a. O da Seçil Erzan’a teslim etti. Kendisi bana parayı vermeden evvel telefonla ulaşarak fonla alakalı bilgilendirme yaptı. Fonu Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’nun yönettiğini, yüksek faiz getirisi olduğunu söyledi. Farklı yerlerde olan paraları toplayarak modül kesim teslim ettim. Bana daha fazla olursa daha çok kar olacağını söylemişti. Arkadaşlarımdan aldığım borca binaen paralar vardı. Ne kadar verirsek o kadar kazanacağımı söyledi. Bir sefer yüz yüze görüştük. Paraların tamamını teslim ettikten sonra bankaya gidip görüştüm. Seçil’e ulaşamayınca bana verilen kağıtlarla bankaya gittim. Seçil’in odasına gittim çalışanlar ve müfettişler geldi. 4 milyon 290 bin dolar para verdim. Hiç para almadım. Şikayetçiyim. Bu işte kimlerin ismi geçiyorsa hepsinden şikayetçiyim.” tabirlerine yer verdi. Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu’ya ulaşıp ulaşmadığı sorulduğunda ise “İstediğim herkese ulaşabilirim ancak ulaşmadım. Bankaya Fatih Terim ile gitmemizin sebebi bize hamilik yapması içindi. Fatih Terim fonunu birinci kere duydum. Biz büsbütün bankadaki fona katılmıştık” cevabını verdi.
Fona neden para yatırdığını açıklayan Fernando Muslera, “2011’de Seçil Erzan’ı tanıdım. Bankadan arayarak tekliflerde bulunuyorlardı, finans işiyle ilgili olanlar üst seviye yöneticiler arıyordu. Daha sonra Denizbank’ın fon hesabıyla ilgilenen Seçil Erzan beni aramaya başladı. 1,5- 2 aylık müddette yüzde 35’lik kar teklif etti. Bu Denizbank tarafından yapılan teklifti. Seçil Erzan aradı, ‘Mehmet Aydoğdu ve Hakan Ateş fon dairesinin başında olan kişiler’ dedi. Bunun üzerine Florya Şubesinden 700 bin dolar paramı çektim. Çektikten sonra Musa Mert Çetin’e verdim. Musa Mert, bu parayı Denizbank’ın Levent Şubesinde Seçil Erzan’a ofisinde teslim etti. Seçil’in aramasıyla Ziraat Bankasından 500 bin dolar alıp Musa Mert’e verdim, bu parayı da Musa Mert, Erzan’a Denizbank’ın kapısından verdi. Seçil Erzan paranın geri ödeneceğine dair yazılı bir evrak verdi. Bana 1.2 milyonluk yatırımın karşılığında 700 bin dolar geri verildi. Ana param üzerinde rastgele bir yararım olmadı” dedi.
İspanyolca bilmediği için Erzan’la nasıl irtibat kurduğu, kimin aracılık yaptığı sorulduğunda Muslera, “Musa beyefendi benim arkadaşımdır, güvendiğim birisidir. O yüzden ilişkiyi o sağlıyordu” dedi.
GEÇEN DURUŞMADA NELER OLMUŞTU?
İkinci duruşma ise 12 Ocak 2024 tarihinde İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüştü. Duruşmada Semih Kaya, Fatih Terim’in kızı Buse Terim Bahçekapılı, Mert Zeydanlı ve Terim Arıcan müşteki sıfatıyla katılmıştı. 21 ismin şikayetçi olarak yer aldığı Savcılık iddianamesinde Seçil Erzan için 252 yıla kadar mahpus cezası istenmişti.
Kasım 2011’de Denizbank’ın Florya Şubesi’nde çalışmaya başladığını söyleyen Seçil Erzan, Temmuz 2010 ile Kasım 2011 tarihleri ortasında bir kişinin kendisine teslim ettiği 1 milyon lirayı kaybettiğini belirterek kelamlarına başlamış ve MASAK’ın herkesin hesaplarını incelemesi ve bahsedilen devirde kendisine verilen paralardan hangi müştekinin ne kadar aldığının ortaya çıkarılması talebinde bulunmuştu.
Gazeteci Kenan Taş, Seçil Erzan’ın savunmasından kesitler paylaşarak Erzan’ın mahkemede işin nasıl başladığını anlattığını söyledi. Buna nazaran Erzan kendisine getirilen paralar için “Ne olur artık para getirmeyin” demiş. Mahkeme lideri bu cümleye “Almasaydın o zaman” diye cevap verdiğinde ise Erzan, “Açığım çoktu” şeklinde karşılık vermiş.
Seçil Erzan’ın savunmasına nazaran her şey 2012 yılında borsada 2 milyon lira kaybetmesiyle başlamış. Bu parayı telafi etmek için ise borç almış. Erzan, “Kimseye Fatih Terim Fonu, Hakan Ateş Fonu var demedim.” diyerek topladığı paraları özel bankacılık sistemine dahil ettiğini söyledi. Borç aldığı isimlerden birinin Atilla Baltaş olduğunu lisana getiren Erzan, bu parayı özel bankacılık sistemine dahil etmiş. Ancak 2015’te annesinin hastalığıyla hesapları karıştırdığını ve 2020’de de sistemin dışına çıktığını argüman etti. Erzan’ın sözüne nazaran Atilla Baltaş’tan aldığı 250 bin doları, bir yıl sonra 650 bin dolar olarak geri ödemiş fakat sonrasında hesabı büsbütün şaşmış.
-
Erzan 2021 yılının mart ve nisan aylarında bankacılık sistemine para sokamadığını,
-
2021’in aralık ayında Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Emre Çolak’tan para aldığını söyledi.
-
Seçil Erzan, daha evvel Selçuk İnan için “Gizli bir süreç yapılıp para kazanılıyor’ deyip para aldığım biridir” demişti. Artık ise “Kimseye de Fatih Terim Fonu, Hakan Ateş Fonu var demedim” dedi.
-
Erzan’ın tezine nazaran Erzan, Semih Kaya’dan 1 milyon 300 bin dolar almış ve sonrasında Kaya, Erzan’dan daha fazla para istemiş.
-
Seçil Erzan, Ayhan Akman’dan “gizli süreçler var” diyerek para aldığını söyledi.
-
Erzan, kırık telefonundan çıkan yazışmalar hakkında da savunma verecek.
Seçil Erzan “Özel Evrakta Sahtecilik” ve “Tacir yahut Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket İsmine Hareket Eden Şahısların Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık” kabahatlerinden mahpus cezası istemiyle yargılanıyor.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk ise tıpkı suçlardan 3 ila 85 yıl arasında mahpus istemiyle yargılanıyor.
DOSYADA 7 SANIK YARGILANIYOR
-
Seçil Erzan: Tutuklu
-
Ali Yörük: Tutuklu
-
Nazlı Can: 20 Kasım’da tahliye edildi.
-
Atilla Yörük: 20 Kasım’da tahliye edildi.
-
Asiye Öztürk: Tutuksuz yargılanıyor.
-
Kerem Can: Tutuksuz yargılanıyor.
-
Hüseyin Eligül: Tutuksuz yargılanıyor.
