Merkez Bankasının bugün açıklanacak Para Politikası Kurulu kararı öncesinde döviz kurları yukarı yönlü sert hareketler gerçekleştiriyor.
Dolar bu ay yüzde 4,5, bu hafta yüzde 2,8 bu yıl yüzde 44 ve euro bu ay yüzde 6,22, bu hafta yüzde 2,9, bu yıl ise yüzde 51 yükseldi. Dolar 27,25 lira ile euro da 30,60 lira ile rekor tazeledi.
Peki döviz kurlarındaki bu sert hareketin nedeni ne?
Bankacılık sektörü kaynakları ve piyasa uzmanları, bu hareketi üç nedene bağlıyor:
İlki Merkez Bankasının artık dolar satmayıp TL sıkılaştırma yapmaması, ikincisi kur korumalı mevduat dönüşlerinin dövize gelmesi ve son olarak da TL mevduat faizlerinin düşerek cazibesini yitirmesi.
TL likidite bolluğu var
Merkez Bankası, daha önce piyasaya müdahale ettiğinde dolar satıp sistemden TL çekiyordu. Ve bu, sistemin net fonlama ihtiyacını artırıyordu. Son dönemde ise dolar satmadığı için hatta ara ara alım yaptığı için Merkez Bankası sistemden TL çekmiyor. Merkez Bankası net fonlaması da eksiye düştü.
Merkez Bankası verilerine göre 18 Temmuz itibarıyla net fonlama -176,5 milyar lira oldu. Yani piyasa uzmanlarının verdiği bilgiye göre piyasada fazla para var ve Merkez Bankası bunu sterilize edemiyor. Sterilize edebilmesi için swap’ları azaltması gerekiyor ki bunu yaptığında da rezervlerin düşmesine neden oluyor.
Merkez Bankası verilerine göre net fonlama, 26 Aralık 2019’un ardından ilk kez negatife geçti. 14 Temmuz’da -43 milyar lira, 17 Temmuz’da -122,5 milyar lira ve 18 Temmuz’da ise -176,5 milyar liraya ulaştı.
Böylece net fonlama verilerinin yayımlanmaya başladığı 2011 yılından bu yana en düşük seviye de görülmüş oldu. Merkez Bankasının net fonlaması, Haziran’ın ilk haftasında 688,7 milyar liraya ulaşmıştı. Bunun yanı sıra M2 para arzı da hızlı yükseliyor. Yine Merkez Bankası haftalık verilerine göre 7 Temmuz itibarıyla M2 para arzı 10,9 trilyon liraya ulaştı. Mayıs sonunda 9,4 trilyon lira, Haziran başı ise 9,5 milyar lira seviyesindeydi. Bu, sadece bir ayda yüzde 15’in üzerinde bir artışa işaret ediyor.
TL mevduat faizleri % 30’un altına indi
TL mevduat dönüşüm hedefleri nedeniyle bahar aylarında yüzde 50’lere dayanan TL mevduat faizleri hem regülasyonların gevşemesi hem de Merkez Bankası faiz artırımı sonrasında gerilemeye başladı. Bir dönem yüksek faizler ve kurlardaki sabit seyir nedeniyle öne çıkan TL mevduat cazibesini yitirmiş gibi görünüyor.
Bankacılık sektörü kaynaklarının verdiği bilgiye göre bu hafta TL mevduat faizleri yüzde 30’un altına indi.
Haziran başında yüzde 40-42 seviyeleri konuşuluyor hatta yüksek meblağlı tasarruflara ise yüzde 50’nin üzerinde mevduat faizi uygulanıyordu.
Bankacılık sektörü kaynakları, sektörün kredi tarafındaki regülasyonlarda bir değişim olmadığı için kredi arzında düşük iştahın sürdüğünü, bu nedenle de mevduat ihtiyacı bulunmadığına da işaret etti. Önümüzdeki dönemde TL mevduat faizinde düşüşün sürmesini bekleyen kaynaklar, bu durumun da tasarruf sahiplerini dövize yönelttiğine vurgu yaptı.
KKM dönüşleri dövize gitti
Bankacılık sektörü kaynakları, Merkez Bankasının sıkılaşan regülasyonları nedeniyle Nisan Mayıs gibi yüzde 40-50 faizle yapılan kur korumalı mevduat hesaplarının, vade sonlarının bugünlerde yaşandığını söyleyerek kurda o dönemden beri gelen hareketlerin ve düşen faizlerin, mevduat sahiplerinin KKM’yi yenilememesi sonucunu doğurduğunu vurguladı.
Kaynaklar, KKM’nin şu an cazibesinin azaldığını şöyle anlattı:
Bunun yanı sıra bankacılık sektörü kaynağı, borsanın da kâr realizasyonları sonrasında yüksek enflasyon ortamında tasarruf sahiplerinin yeniden ilgi duyacağı yatırım aracı olarak öne çıkmasını beklediğini söyledi.
TCMB bugün faiz kararını açıklıyor
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, bugün politika faizi kararını açıklayacak.
Haziran ayı toplantısında politika faizini 6,5 puan artırarak yüzde 15’e çeken Merkez Bankasından anketlerdeki beklenti, politika faizini yüzde 20’ye çıkarması yönünde.
Ancak anketler her ne kadar 5 puanlık artışa işaret etse de son günlerde piyasanın politika faizinde artış beklentisi 2-3 puana kadar gerilemiş durumda.
Bu beklentideki kötüleşmenin de döviz kurlarına etki ettiğini belirten bankacılık sektörü kaynakları, beklentinin altında faiz artışının yine kurlarda sert hareketlere yol açabileceğini vurguladı.
Anadolu Ajansı, yabancı ekonomistlerin de PPK’dan 5 puanlık artış beklentisinde olduğunu yazdı. Societe Generale Baş Orta-Doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika (CEEMEA) Stratejisti Marek Drimal, AA muhabirine yaptığı açıklamada TCMB’nin, 5 puanlık artırımla politika faizini yüzde 20’ye çıkaracağı öngörüsünde bulundu.
Drimal, “TL’de son dönemdeki değer kaybının, ekonomideki maliyet baskılarını artırması ve enflasyondaki düşüş sürecini yavaşlatması bekleniyor. Ağustos ayındaki toplantıda politika faizi yüzde 25’e çıkabilir.” dedi.
Commerzbank Gelişmekte Olan Piyasalar Kıdemli Ekonomisti Tatha Ghose de politika faizinin 5 puan artırılacağı öngörüsünde bulundu.
Bu makale ilk olarak Ekonomim üzerinde yayımlanmıştır.