Sıcak hava ve deprem ortasındaki münasebet konusu, uzun müddettir tartışılan ve merak edilen bir bahis. Lakin bilimsel açıdan bu hususa net bir karşılık vermek hayli zordur. Sıcak havaların sarsıntılar üzerinde direkt bir tesiri olduğunu söylemek yanlış olur, zira sarsıntılar, dünya kabuğunun hareketleriyle ilgili karmaşık jeolojik süreçlerle meydana gelir. Bununla birlikte, birtakım araştırmalar ve teoriler, sıcak hava dönemlerinin sarsıntı riskini dolaylı olarak etkileyebileceğini öne sürüyor.
Sıcak havalar ile sarsıntı ortasında nitekim de bir bağlantı var mı?
Bir teoriye nazaran, sıcak havalarda toprak ve kayaçların genişlemesi, sarsıntı riskini artırabilir. Yüksek sıcaklık, yer altındaki kayaçların termal genleşmesine neden olur ve bu da gerilim birikimine ve münasebetiyle sarsıntı muhtemelliğine katkıda bulunabilir. Fakat, bu tesirin hakikaten sarsıntılara yol açıp açmadığı yahut mevcut gerilim ve tansiyonların yalnızca sıcak havalarda daha kolay boşalmasına neden olduğu konusunda net bir delil bulunmamaktadır.
Diğer bir teori ise sıcak hava devirlerinde meydana gelen ağır yağışların zelzelelere tesiri olabileceğini öne sürer. Ağır yağışlar, yer altındaki su birikintilerini artırabilir ve yer kabuğundaki tansiyonları değiştirebilir. Bu da, sarsıntı riskini artırabilir. Fakat, bu teori de tam olarak kanıtlanmamıştır ve zelzele oluşumunda sıcak hava ve yağış ölçüsü üzere faktörlerin karmaşıklığı nedeniyle net bir münasebet kurmak zordur.
Öte yandan, birtakım çalışmalar, büyük depremlerin mevsimlere nazaran farklı dağılımlar gösterebileceğini göstermektedir. Örneğin, birtakım bölgelerde zelzele aktivitesinin mevsimsel olarak arttığı yahut azaldığı tespit edilmiştir. Lakin bu mevsimsel varyasyonlar, sıcak hava ile zelzele ortasında direkt bir nedensellik alakası olduğunu göstermez. Bunun yerine, bölgesel jeolojik faktörler, tektonik hareketler ve öbür tesirlerin bir kombinasyonu ile alakalı olabilir.
