Son birkaç ay, Shakespeare ve Clancy’nin birlikte yazdığı destansı bir politik gerilim filmi gibiydi; buna Richard Ben Cramer’in ustalıkla betimlediği kakofonik politik çekişmeler de eklenince ortaya çıkan bir durum.
Ve artık kurgudan daha tuhaf yazımızın (gözlemlenen) son günü olduğundan, tüm bunlara anlam kazandırmak için başvurduğunuz kitaplar üzerinde bir an durmak istiyorum.
Bu haftanın başlarında, bana siyasetle ilgili en sevdiğiniz kitapları anlatmanızı istemiştim. Kurgu ve kurgu olmayan eserler hakkında geniş düşünmenizi rica etmiştim -burada laboratuvarda yetiştirilmiş siyasi anılara gerek yok- ve başvurularımızı kapatmadan önce yaklaşık 1.000 kişi bunu kabul etti. Her birini okudum. Klasikleri okumak için yeni nedenler buldunuz ve romantik ve fantastik kitaplardaki siyaseti ortaya çıkardınız.
Ve evet, bazılarınız kendi çalışmalarınızı bile değerlendirmeye sundunuz.
Aşağıdaki seçki kapsamlı olmak zorunda değil. Son zamanlardaki favorim (temelde Watergate ama rahibelerle ilgili olan Muriel Spark’ın “The Abbess of Crewe” adlı kitabı) dahil değil çünkü kimse bunu önermedi. Ancak, mevcut politik anımıza nasıl geldiğimiz ve bunun ne anlama geldiği konusunda netlik ve perspektif için başvurduğunuz kitapların bir listesi.
Lafı daha fazla uzatmadan, sizin önerdiğiniz gibi, On Politics adlı gayriresmi edebi eseri getiriyorum. Bir tane okursanız ve seçimden sonra kesinlikle başlayacağım Robert Penn Warren kitap kulübüne katılmak isterseniz bana bildirin.
“Kralın Tüm Adamları”Robert Penn Warren (1946): Tamam. Sizler AşkHuey Long’dan esinlenerek Deep South’ta popülist bir valinin kurgusal hikayesi olan bu kitap. “All the President’s Men”den daha çok seviyorsunuz. Hatta “What It Takes” ve Hunter S. Thompson’ın eserlerinden bile daha çok sevebilirsiniz. Nedenini açıklamayı Raleigh, NC’li bir okuyucuya, John Armstrong’a bırakacağım:
“Son Çırpınış”Edwin O’Connor (1956): Boston’a biraz benzeyen bir şehrin kurgusal belediye başkanı aracılığıyla anlatılan siyasi makine hakkındaki bu kitap, Tim Shea’nın yazdığına göre “eski olan her şeyin yeniden yeni olduğunu hatırlatan bir kitap”. Ve SoHo’lu bir siyasi aktivist olan Sean Sweeney’e, yeni yetmelerin görevdekileri nasıl yenebileceğini öğretti. Bana yazdığına göre, “Kitabın ayrıntılarıyla anlattığı kampanyayı kendimize öğretmek zorundaydık.”
