Yüksek Mahkeme Perşembe günü Donald J. Trump’ın geniş kapsamlı yürütme dokunulmazlığı iddialarını değerlendirdiğinde, yeni bir yasal zemini kıracak ve ilk kez eski bir başkanın görevde yaptığı şeylerden dolayı yargılanmaktan kaçınıp kaçınamayacağı sorusunu ele alacak.
Ancak Bay Trump bu iddiayı ortaya koyarken, bir iş adamı ve politikacı olarak hayatında sık sık başvurduğu bir taktiği kullandı: Farklı bir gerçeklik yaratma çabasıyla gerçekleri tersine çevirdi.
Dokunulmazlık savunmasının temelinde, federal savcıların kendisini 2020 seçimlerini bozmaya yönelik komplo kurmakla suçlayan iddianamede anlattığı hikayeyi alt üst etmeye çalışan bir iddia yer alıyor. Söz konusu iddianamede savcılar, Sayın Trump’ın seçim sonuçlarını bozmak ve iktidarda kalmak için suç teşkil eden bir komplo kurduğunu ifade ediyordu.
Ancak Bay Trump’ın anlatımına göre aynı olaylar, başkan olarak ırkın bütünlüğünü korumak için gerçekleştirdiği resmi eylemlerdir ve kovuşturmaya tabi tutulamaz.
Bay Trump’ın dokunulmazlık iddiası pek çok açıdan nefes kesici. Bir keresinde avukatları, bir başkanın, önce azledilmedikçe, rakibine suikast düzenlemek için orduyu kullandığı için bile dava edilemeyeceğini söyleyecek kadar ileri gitti.
Ancak, ilk olarak altı ay önce Bay Trump’ın seçime müdahale davasının reddedilmesi yönündeki önergesinde ortaya çıkan, hükümetin suçlamalarının toptan yeniden yazılması, savunmasının en cüretkar kısmı olabilir. Bu kesinlikle avukatlarının dokunulmazlık argümanını ilerletmek için atması gereken zorunlu bir adımdı.
