Sözcü Ben Toma, eyaletin 1864’teki kürtaj yasağını yürürlükten kaldırma çabalarını yeniden engellemek için önemli oyu kullandıktan sonra, Arizona Temsilciler Meclisi’nden – stresli olsa da – kararlı bir şekilde çıktı.
Yasama Meclisine yasağı değiştirme çağrısında bulunan eski Başkan Donald J. Trump gibi üst düzey Cumhuriyetçilerin isteklerine karşı geldiğini biliyordu. Önümüzdeki seçimlerde Cumhuriyetçilerin siyasi olarak olumsuz etkileneceğinden endişeliydi.
Ancak Bay Toma kendisini mevcut siyasetten, geçmiş başkandan ve hatta yasağın kendisinden çok daha temel olan ahlaki ilkeleri savunan biri olarak görüyordu. Oylamadan sonra çarşamba günü verdiği bir röportajda, yasayı “İç Savaş döneminden kalma bir yasa” olarak küçümsemeye yönelik girişimlerin “bir nevi saçmalık” olduğunu söyledi. Anayasaya, Haklar Bildirgesine ve İncil’e işaret etti.
“Tüm yasalarımız bile aslında binlerce yıl önceki On Emir’e ve Yaratılış Kitabı’na dayanıyor” dedi. “Yaratıcımız olan Tanrı’nın gözünde eşit olduğumuz, devredilemez haklara sahip olduğumuz fikri, tüm bunlar temelde bir Hıristiyan dünya görüşüdür.”
Arizona’nın 1864 yasağına yönelik bu bağlılık (Eyalet Yüksek Mahkemesi’nin yakın zamanda yeniden uygulamaya koyduğu neredeyse tamamen yasak), bir azınlık görüşünü temsil etseler bile, muhafazakar Hıristiyan kürtaj karşıtlarının Amerikan kürtaj yasalarını şekillendirmedeki gücünün altını çiziyor. Yüksek Mahkeme’nin 2022’de anayasal kürtaj hakkını bozan kararına karşı oluşan popüler tepkiye rağmen, kürtaj karşıtı güçler, yalnızca Alabama gibi son derece muhafazakar eyaletlerde değil, aynı zamanda Arizona gibi birbirine yakın bölünmüş eyaletlerde de pek çok eyalet yasama meclisinde güçlü bir yer edinmeyi sürdürüyor.
