TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Mandal: “34 Crispr projesinin 10’u Üsküdar Üniversitesi’ne ait.”

“DNA’da ameliyat yapabilen teknoloji” olarak bilinen Crispr uygulamaları ile ilgili her geçen gün yeni yollar kat ediliyor. Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen Crispr Circle başlıklı etkinlikte konuşan Üsküdar Dr. Öğretim Üyesi Cihan Taştan, “Hem gen silinmesi hem gen tamiri sayesinde tarih boyunca 7 bine yakın hastalıktan mustarip olan insanlık artık hastalıklarını tedavi ederek sağlıklı 2. versiyonlarına ulaşacak. Hatta insanların doğmadan reçeteleri yazılabilecek” dedi. Etkinliğe çevrimiçi olarak katılan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise Crispr Circle uygulamalarının sadece insan sağlığına değil, tarım ve hayvancılık gibi gelecekteki birçok sorunun çözümüne katkıda bulunabilecek bir konu olduğunu söyledi. Mandal, “Üniversite öğrencileri araştırma projeleri destek programımız kapsamında 34 tane Crispr teknoloji odaklı projemiz bulunuyor. Bunlardan 10 tanesi Üsküdar Üniversitesi öğrencilerine ait. Öğrencilerimizi tebrik ediyorum. ” dedi.

Crispr alanındaki çalışmalarını sürdüren Üsküdar Üniversitesi, bu alanda yeni bir etkinliğe imza attı.  Üsküdar Üniversitesi Öğrenci Kolu Kulübü tarafından Crispr Circle yani genetik düzenleme ve tedavi etkinliği gerçekleştirildi. Organizasyon Komitesi Başkanı İrem Köhserli’nin Crispr Circle organizasyon ekibine teşekkür etmesiyle başlayan etkinliğe birçok akademisyen ve öğrenci katıldı.

Dr. Cihan Taştan: “Crispr bir genetik mühendislik aracı olarak hayatımıza girdi, pandoranın kutusu açıldı.”

“İnsandaki binlerce hastalığın genetik tamirini yapabileceğimiz Crispr uygulamalarından bahsedeceğiz.” sözleriyle konuşmasına başlayan Üsküdar Üniversitesi Transgenik Hücre Teknolojileri ve Epigenetik Uygulama ve Araştırma Merkezi (TRGENMER) Direktörü, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Cihan Taştan, “Crispr sistemi 2020 yılında Nobel ödülü kazanan, geçtiğimiz yıl içerisinde özellikle bütün canlıların genetiğini değiştirebilen bir genetik mühendislik aracı olarak hayatımıza girdi, pandoranın kutusu açıldı. Yüzlerce canlının genetik modifikasyonu, genetik geliştirilmesi bu sistemle yapıldı. Böylelikle hem gen silinmesi hem gen tamiri sayesinde yüzlerce yıllık insanlık tarihi boyunca 7 bine yakın hastalıktan mustarip olan insanlık toplumu artık hastalıklarını tedavi edebilecek. Hatta insanlar doğmadan önce reçeteleri yazılabilecek. Kişiselleştirilmiş ve hedefselleştirilmiş tedavilerin son doruk noktasına ulaşmış durumdayız.” açıklamasında bulundu.

Dr. Taştan: “Hastalıkların çoğunun tedavi edildiği yeni bir döneme yaklaşmak üzereyiz”

Crispr sistemiyle geçtiğimiz Covid-19 pandemisinde olduğu gibi yeni nesil aşı ve antiviral ajanların da üretilebileceğine değinen Dr. Öğretim Üyesi Cihan Taştan, “Dolayısıyla transhümanizim dediğimiz insanların ikinci versiyonunda hastalıkların çoğunun tedavi edildiği yeni bir döneme yaklaşmak üzereyiz. Bu dönemin önemini ve değerini ve tüm gençlerimizin bu yöntemleri bilmesinin ne kadar katma değerli bir şey olduğunu düşünerek Crispr Circle akımını ve etkinliğini başlattık.” dedi.

Taştan, düzenlenen etkinlikle öğrencilerin ‘Crispr nedir? Sistemler nasıl tasarlanır? Uygulamalar nelerdir? Projeler nasıl tasarlanır? RNA tasarımları ve Crispr tasarımları nasıl yapılır? Genetik modifiye hücrelerinin nasıl çalıştığı nasıl kanıtlanır?’ Hukuksal ve etik yaklaşımı nasıl tanımlanmalıdır?…  gibi sorulara cevap bulabileceklerini söyleyerek konuşmasını tamamladı.

“Önemli bir teknolojiyi konuşuyoruz”

Üsküdar Üniversitesi’nin ev sahipliğini yaptığı etkinliğe çevrimiçi katılan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek sözlerine başladı. Mandal, “Özellikle öğrenci arkadaşlarımızın başlatmış oldukları girişimleri Türkiye’nin neresinde olursa olsun, hangi düzeyde olursa olsun her aşamada desteklemeye ve katkı vermeye çalışıyoruz. Önemli bir teknolojiyi konuşuyoruz. 2020 yılında Nobel ödülüyle birlikte bilinen bir hale geldi ama çok daha önemli bir geçmişi olan bir konu. Bilimsel derinlikli bir hipotez ve varsayımlardan öte, artık gerçek ortamda kullanılabilirliği noktasında da insanlık için büyük bir potansiyel taşımasını önemli görüyorum.” dedi.

“Sadece insan sağlığı değil, birçok sorunun çözümüne katkıda bulunabilecek bir konu”

Crispr teknolojilerinin yaşam kodunun yeniden yazılması için yeni bir araç olduğunu belirten Mandal, “Birden fazla alanı etkileme potansiyeli çok yüksek. Sadece insan sağlığı değil, gelecekteki birçok sorunun çözümüne katkıda bulunabilecek bir konu. Alan itibariyle bakıldığı zaman dünyada ilk 10 alan arasında yer alıyor Crispr teknolojileri. Gelecekte çok daha gündemde olabilecek bir başlık.” ifadelerini kullandı.

Üsküdar Üniversitesi öğrencilerinin büyük başarısı

Üsküdar Üniversitesi’ndeki öğrencileri tebrik ederek konuşmasını sürdüren Prof. Dr. Hasan Mandal, “Bizim şu an 5 bin 500 tane star bursiyerimiz var, bunların 29 tanesi Crispr teknolojileri alanında. 3 tanesi de Üsküdar Üniversitesi öğrencilerinin dahil olduğu star bursiyerlilik projeleri. Üniversite öğrencileri araştırma projeleri destek programımız kapsamında da desteklemiş olduğumuz 34 tane Crispr teknoloji odaklı proje var. Bunlardan 10 tanesi Üsküdar Üniversitesi’ne ait. Yürütücüsü ve yöneticisi öğrenciler olan projeler… Geleceğimize baktığımız zaman elimizdeki en önemli kaynağımız gençlerimiz. Bu etkinliği düzenliyor olmaları da bunun güzel bir kanıtı. Tebrik ediyorum öğrenci arkadaşlarımı.” diyerek konuşmasını tamamladı.

“Bu çalışmalar bizlere değer katacak”

Etkinliğe katılan Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör ise üniversitenin, akademisyenlerin ve öğrencilerin bilimsel çalışmalarda, araştırmalarda ve evrensel düzlemde çıkış yaparak ortaya koydukları girişimlerin gurur verici olduğunu belirterek, “Hemen hemen TÜBİTAK projelerinin bütün kategorilerinde hocalarımızın ve öğrencilerimizin projelerini imzalıyor olmanın gururu içerisindeyim. Hocalarımızın ve öğrencilerimizin laboratuvardan çıkmadan bu organizasyon ve bu bilimsel etkinlik üzerinde bir süredir çalıştıklarını gururla ve övünçle izliyoruz. Bu şekilde dünyayla yarışacağız, evrensel bir üniversite olacağız. Bu çalışmalar bizlere değer katacak. Üniversite böyle bir şeydir. TÜBİTAK da yanımızda olduğu sürece biz bu ivmeyi hızlandırarak devam edeceğiz, çünkü yüksek nitelikli bir bilim kadromuz var.” değerlendirmesinde bulundu.

Etkinlikte uzmanlar Crispr uygulamaları hakkında bilgiler verdi 

Crispr Circle etkinliği kapsamında; Dr. Öğr. Üyesi Cihan Aydın “Genom Düzenlemede Crispr/Cas Enzimleri”, Doç. Dr. Ozan Kocadağlı “Crispr’da Yeni Bir Çağ: Yapay Zeka”, Doç. Dr. Musa Kavas “Bitki Islahında Crispr/Cas9 Uygulamaları”, Av. Yıldız Tuğçe Erduran “Crispr ve Etik”, Elif Akçay “Transhümanizm” ve Prof. Dr. Sevim Işık “Crispr ve Kök Hücre Teknolojileri” konularında sunumlarını gerçekleştirdi. Etkinlik teorik ve pratik Crispr Workshop’u ile sona erdi. (BSHA)

Exit mobile version