Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıklamalarına nazaran, Türkiye’nin kısa vadeli dış borç stoku Mayıs sonu prestijiyle 165,6 milyar dolar olarak kaydedildi. Bahsedilen sayı, 2022 yıl sonuna nazaran yüzde 11,1 oranında da bir artışı işaret ediyor.
TCMB tarafından açıklana bilgilere nazaran, bankaların kısa vadeli dış borç stoku yüzde 4,3 artarak 64,9 milyar dolar olurken, başka dalların kısa vadeli dış borcu ise yüzde 4,1 artışla 56,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Bankaların yurt dışından kullandığı kısa vadeli krediler, 2022 yıl sonuna nazaran yüzde 5,6 artarak 11,3 milyar dolar olarak kaydedildi. Banka dışı yabancı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 4,8 azalışla 20,6 milyar dolar seviyesine gerilerken, yabancı yerleşik bankaların mevduatı yüzde 1,2 artışla 17,0 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Ayrıyeten, yabancı yerleşiklerin Türk lirası cinsinden mevduatları, geçen yıl sonuna nazaran yüzde 22,1 oranında artarak 16,1 milyar dolar olarak kaydedildi.
İthalat borçlarını kapsayan öbür dalların kısa vadeli borçları ise 2022 yıl sonuna nazaran yüzde 3,5 artarak 50,4 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Borçlu bazında incelendiğinde, kamu dalının kısa vadeli borcu yüzde 12,9 artışla 32,6 milyar dolar olarak gerçekleşti ve bu borcun tamamı kamu bankalarından oluştu. Özel kesimin kısa vadeli dış borcu ise yüzde 1,3 artarak 88,6 milyar dolar düzeyinde kaydedildi.
Alacaklı bazında incelendiğinde, özel alacaklılara olan kısa vadeli borçlar yüzde 21,1 artışla 90,0 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Nakdî olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 0,5 artışla 74,4 milyar dolar olarak kaydedildi. Kısa vadeli tahvil ihraçları ise 2023 Mayıs sonu prestijiyle 926 milyon dolara yükselerek, 2022 yıl sonunda olan 676 milyon dolardan artış gösterdi. Birebir devirde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar ise 298 milyon dolar olarak gerçekleşti.
2023 Mayıs sonu prestijiyle kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu incelendiğinde, yüzde 47,5’inin dolar, yüzde 24,7’sinin euro, yüzde 10,6’sının Türk lirası ve yüzde 17,2’sinin başka döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.