İsviçreli bankacılık devi UBS, potansiyel birleşme ve satın almalar için gözünü Amerika Birleşik Devletleri’ne dikti ve özellikle varlık yönetimi sektörünü hedefliyor. Yönetim Kurulu Başkanı Colm Kelleher, Pazar günü yayınlanan bir röportajında bankanın stratejisini açıklayarak, UBS’in önümüzdeki üç ila dört yıl içinde birleşme ve satın alma faaliyetleri yoluyla ABD’deki varlık yönetimi operasyonlarını büyütmeyi hedeflediğini belirtti. Kelleher, bu çabaların şimdilik yalnızca varlık yönetimine odaklanacağını belirtti.
Bankanın genişleme arzusu, geçtiğimiz yılın Haziran ayında Credit Suisse’i satın alarak UBS’in bilançosunu 1,6 trilyon doların üzerine çıkarmasının ardından geldi. Bu rakam İsviçre ekonomisinin neredeyse iki katına denk geliyor ki bu da gözden kaçmayan bir gerçek. Bu önemli büyüme, UBS gibi sistemik olarak önemli kabul edilen bankaların düzenlenmesine ilişkin ulusal bir tartışmaya yol açtı.
Kelleher, bu tür bankalar için sermaye gerekliliklerinin muhtemelen artırılmasına ilişkin tartışmalara yanıt olarak UBS’nin pozisyonunu savundu. Aşırı sermaye taleplerinin hissedarları ve müşterileri olumsuz etkileyebileceğini, zira bunun bankacılık hizmetlerinin daha maliyetli olmasına yol açacağını savundu.
UBS Yönetim Kurulu Başkanı ayrıca, küresel olarak sistemik öneme sahip iki bankacılık grubunun ilk birleşimi olan tarihi birleşmenin ardından bankadaki liderlik hakkında da yorumda bulundu.
Kelleher, eski genel müdür Sergio Ermotti’nin ikinci bir dönem için geri dönmesini övdü ve Credit Suisse’i UBS’e entegre etmek gibi “Herkülvari bir görev” için doğru bir hamle olarak nitelendirdi. Kelleher, geleceğe bakarak, zamanı geldiğinde Ermotti’nin yerine içeriden bir adayın geçmesini tercih ettiğini ifade etti.
Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.