Kotil, Paris Airshow kapsamında bir ortaya geldiği basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
TUSAŞ olarak fuarda bu yıl daha büyük bir alanları olduğunu aktaran Kotil, ağır toplantı trafiği yürüttüklerini, bilhassa Afrika ülkelerinden birçok askeri ve sivil yönetici ile bir ortaya geldikleri söz etti.
Kovid-19 salgını sonrasında havacılık kesiminde önemli bir hareketlilik yaşandığına işaret eden Kotil, küresel üreticiler Airbus ve Boeing’in “ne kadar yaparsan alırım” yaklaşımında olduklarını vurguladı.
Ağır sınıf taarruz helikopteri ATAK-2’ye ait değerlendirmelerde bulunan Kotil, 1200 kilogram yararlı yük kapasitesi hasebiyle daha fazla elektronik harp donanımı kullanabileceklerini, ATAK helikopteri 8 kilometreden maksada angaje olabilirken ATAK-2’de bu aralığın 20 kilometreye çıkacağını belirtti. Kotil, “Rusların ve ABD’lilerin yaptığını tekrarlamıyoruz. İnşallah bundan yüzlerce satacağız. Taşıma kapasitesi yüksek, motoru güçlü, atak bir helikopter. Uçuyor şu anda, teslimat 2025’te.” dedi.
Fuarda birinci sefer sergiledikleri “GÖKBEY helikopterinin ağabeyi” olarak da nitelendirilen 11 ton yükündeki T925 ağır sınıf genel gaye helikopterinin bir yıl sonra uçacağını lisana getiren Kotil, genel gaye helikopterinin askeri ve sivil kullanım alanları münasebetiyle taarruz helikopterinden daha geniş bir pazara hitap ettiğini, 100’le tabir edilen satış sayısının da 500’lere çıktığını kaydetti.
Ukrayna’dan temin edilen motorlar dışında yurt dışı kısıtlamaya husus olabilecek bir ekipman bulunmadığını vurgulayan Kotil, Türkiye’de de yerli motorların ortaya çıkmaya başladığını söyledi.
“Uçan kale” KAAN
Milli muharip uçak KAAN’a ait sorular üzerine Kotil, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Uçak uçabilecek durumda. İmalat, tasarım olarak her şeyi tam yaptık. HÜRJET kadar üzerinde test yapmadık. Ulusal muharipte iniş kadrosu, uçuş bilgisayarı üzere birkaç komponent şimdi uçuşa elverişli değil, bunların yıl sonuna kadar uçuşa elverişli olmasını bekliyoruz yoksa ulusal muharip uçak uçuşa hazır, güç tutuyoruz. 2028’de, Blok-10 denilen birinci etapta, F16’nın üstünde F35’in altında 20 uçağı Hava Kuvvetlerine teslim ediyoruz. 2030’da 5. kuşak düzeyine gelecek. Kuş yuvadan uçacak mı, uçmaya çok yakın. Şu anda 2 tane daha yapıyoruz. Bir manada uçan kale, etrafındaki uçaklarla konuşarak uçuyor. Biz kaça satarız farklı bir husus lakin bu uçaklar kabaca 100 milyon dolar.”
Uçak yapısalı temin eden firmaların “cenneti yaşadığını” belirten Kotil, salgının akabinde normalleşmeyle birlikte yolcu uçağı talebinin çok olması münasebetiyle uçak yapısallarının yetiştirilemediğini, firmaların ekstra işler aldıklarını tabir etti.
KAAN’ı neden fuara getirmedikleri istikametindeki soruya Kotil, “KAAN’ın kendisini getirmek isteriz, artık mock-up’ını taşımayız. Birinci kere burada tanıtmıştık.” cevabını verdi.
Geniş bir eser yelpazesi oluşturduktan sonra ihracata ağırlaştıklarını lisana getiren Kotil, “Yılbaşında bu yana askeri sistemlerde 600 milyon dolarlık imza attık. İhracatta tepe yapmak istiyoruz. Yıllık en az 1 milyar dolar ihracat sayısı hedefliyoruz.” dedi.
Sivil havacılığa girme konusunda bir aceleleri olmadığını aktaran Kotil, devam eden projeler hasebiyle değerli bir yoğunluk yaşadıklarını söyledi.
