OJ Simpson, 1990’ların ortasında ülkeyi kasıp kavuran sansasyonel cinayet davasıyla eşanlamlı hale gelmeden önce, astronot, komik dedektif ve sahte rahip gibi çeşitli roller oynayan bir futbol yıldızından Hollywood’un demirbaşlarından birine dönüşmüştü.
Oyunculuk kariyeri hâlâ geri koşan bir yıldızken başladı. Çarşamba günü hayatını kaybeden Simpson’ın söylediği gibi, yapımcılar ona ulaşıp oyunculuk yapıp yapamayacağını sorduğunda NFL’de alabileceği en iyi anlaşmayı bekliyordu. “Elbette, rol yapmayı deneyebilirim” diye yanıtladı.
Bir tıp dizisinde ve bir Western filminde küçük rollerde yer aldı ancak beyazperdedeki kariyerin cazibesi, Richard Burton ve Lee Marvin’le birlikte rol aldığı ilk büyük filmi “The Klansman”a (1974) kadar onu yakalamadı. Arkadaşının Ku Klux Klan’ın elindeki ölümünün intikamını almak isteyen bir adam.
Simpson, 1979’da “The Tonight Show”da Johnny Carson’a, yapım sırasında oyuncuların yemek hakkında gelişigüzel sohbet ederken Elizabeth Taylor’ın yediği en iyi kırmızı biberin Batı Hollywood’daki Chasen’s adlı bir restoranda olduğunu söylediğini söyledi.
Simpson röportajda, “Biri aradı ve bir buçuk saat içinde özel bir jetle Chasen’s’tan Oroville, Kaliforniya’ya bir tencere kırmızı biber getirmesini istedi” dedi. “İki saat sonra kırmızı biber yiyoruz ve ben ‘Bu hayatı seviyorum’ diyorum.”
