Araç, kullanıcı tecrübesini zenginleştirmeyi hedefleyen bu özelliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Xiaomi, teknoloji ve sürüş konforunu birleştirerek, kullanıcılara hem çağdaş hem de pratik bir kullanım sunmayı amaçlıyor. Bu yaratıcı yaklaşım, SU7 EV’nin yalnızca bir ulaşım aracı olmanın ötesinde, bir ömür üslubu simgesi haline gelmesini sağlıyor.
Modern arabalarda dokunmatik ekranların bir nimet mi yoksa bir lanet mi olduğu konusundaki tartışmalar, Xiaomi sayesinde sona eriyor üzere görünüyor. Çinli teknoloji devinin yakında piyasaya süreceği elektrikli sedan modeli Xiaomi SU7, şoförlerin araç içi tecrübelerini kişiselleştirmeleri için yenilikçi ve eşsiz bir yol sunuyor.
Bazı şoförler, büsbütün ekrana dayalı ve şık gösterge panellerinin hayranı olurken, öbürleri fizikî düğmelerin dokunsal hissi ve sadeliğini özlüyor. Xiaomi‘nin CEO’su Lei Jun, bu ayrımı anlıyor. SU7’nin birinci tanıtımında, merkezi ekranın alt kenarına direkt takılabilen piyano üslubu tuşlar ve bir ses düğmesi içeren manyetik olarak bağlanan “docking birimi” halinde zeki bir tahlili ortaya koydu.
SU7, standart bir dokunmatik ekran tertibi ile gelecek olsa da, şoförlere eski okul denetimlerle tecrübelerini zenginleştirme seçeneği sunuyor. Bu, bilhassa ekran hakimiyetli gösterge panellerini genel olarak tercih eden Çin pazarı göz önünde bulundurulduğunda ilgi alımlı.
Xiaomi’nin elektrikli arabası efsane bir yenilikle geliyor; TOGG’da bile yok
Arayüz dizaynına getirdiği eşsiz yaklaşımın yanı sıra, Xiaomi SU7 başka alanlarda da argümanlı. Birinci tasarımı kimileri tarafından Porsche Taycan’a benzetilmiş olsa da, elbet ki çağdaş ve şık bir görünüme sahip. Lakin asıl yenilik, Xiaomi telefonlar ve aygıtlarla problemsiz entegrasyon sunarak, arabalarda daha evvel görülmemiş bir ekosistem ilişki seviyesi sunması.
Xiaomi‘nin modüler dokunmatik ekran konsepti ve ek ünitelerin bulunabilirliği, MESKEN pazarını sarsma potansiyeline sahip. Denetimler kelam konusu olduğunda iki dünyanın da en uygununu sunmakla kalmıyor, tıpkı vakitte genişletilmiş işlevselliklere sahip gelecekteki docking ünitelerinin mümkünlüğü inkar edilemez derecede heyecan verici. Bu kadar şık bir tahlil sunması, öbür üreticilerin neden daha evvel bunu düşünmediğini sorgulatıyor.
Xiaomi‘nin yaklaşımının en cazip istikameti, seçim özgürlüğüne ve dokunmatik ekran odaklı yaklaşımın uzun müddettir devam eden bir sorun noktasını ele almasına olan bağlılığıdır. Hem geleceğe yönelik teknolojilerle büyülenmiş erken benimseyenler için hem de fizikî bir düğmenin tatmin edici tıklamasını özleyen eski ruhlar için kazan-kazan bir durum sunuyor.
