Investing.com — Ticaret siyasetindeki belirsizlikler süratli bir satış dalgası telaşlarını artırırken, ABD varlıklarını elinde tutan yabancı yatırımcılar mercek altına alınıyor. Lakin JPMorgan (NYSE:JPM)’ın son araştırması, yabancı yatırımcıların ABD varlıklarına yönelik dağılımının çok olmaktan uzak olduğunu ortaya koyuyor. Bu da yabancı yatırımcıların Amerikan piyasalarında tehlikeli bir formda fazla tartıya sahip olduğu fikrine kuşkuyla yaklaşılmasına neden oluyor.
JPMorgan analistleri yakın vakitte yayınladıkları bir notta şöyle dedi: “Yabancı yatırımcıların ABD varlıklarında çok fazla konum tuttuğu fikrine kuşkuyla yaklaşıyoruz.” Analistler, yabancı yatırımcıların ABD varlıklarında şaşırtan derecede düşük yüke sahip olduğunu gösteren araştırmaya atıfta bulundu.
Sıkça alıntılanan büyük dolar sayılarına karşın, banka, ABD varlıklarına yapılan tahsisatların çoklukla ABD dışındaki hanelerin toplam finansal varlıklarının yalnızca yüzde 10-20’sini oluşturduğunu belirtiyor. Bu oran, ABD’nin global pay senedi ve tahvil endekslerindeki tartısının epey altında kalıyor. MSCI ACWI’de yüzde 60’ın üzerinde ve ABD doları cinsinden tahvillerde yaklaşık yüzde 50 oranında bir yük kelam konusu. Diğer bir deyişle, yabancı yatırımcılar global karşılaştırma ölçütlerine nazaran ABD varlıklarında aslında düşük yüke sahip.
Bununla birlikte, istisnalar da var: Norveç ve İsviçre’nin hükümran varlık fonları, yetkileri nedeniyle ABD varlıklarında fazla yüke sahip. Fakat JPMorgan’ın belirttiği üzere, “bu iki kuruluş global endeks karşılaştırma ölçütlerini takip ediyor. Bu nedenle piyasa yüklerinden faal olarak sapmaya çalışmak yerine, piyasaların ABD varlıklarına verdiği tartısı büyük ölçüde kabul ediyorlar.” Bu fonların tahsisatlarında değerli değişiklikler beklenmemektedir.
Norveç ve İsviçre’nin ötesine bakıldığında, ABD varlıklarına en fazla maruz kalan ülkeler Kanada, Euro bölgesi, Tayvan ve Japonya’dır. Bu ortada, Çin, Güney Kore, Hindistan ve Brezilya en az maruz kalan ülkeler ortasında yer alıyor. Bununla birlikte JPMorgan, ABD TIC bilgilerindeki saklama yanlılığının birtakım risklerin eksik temsil edilmesine neden olabileceğine dikkat çekiyor. Lakin genel tablo değişmiyor: Birden fazla yabancı yatırımcı tehlikeli bir formda çok riske maruz değil.
Son yıllarda risk, ABD pay senetlerindeki güçlü performans ve ABD tahvillerine istikrarlı fon akışlarının tesiriyle kademeli olarak artmıştır. Hem Euro bölgesi hem de Japonya için, yabancı portföy yatırımlarının yaklaşık yarısı ABD’ye tahsis edilmiştir. Fakat bu büyük ölçüde global endeks kompozisyonu ve yine değerleme tesirlerinin bir sonucudur.
Manşetlere karşın, JPMorgan’ın araştırması, yabancı yatırımcıların ABD varlıklarında tehlikeli bir halde fazla yüke sahip olduğuna dair telaşların abartıldığını gösteriyor. İstikrarlı yatırım fonları, emeklilik fonları ve hâkim varlık fonları tarafından tekrar dengeleme nedeniyle pay senedi satışı potansiyeli olsa da, bunlar rutin portföy ayarlamalarıdır. Ticaret siyaseti telaşlarının tetiklediği toplu bir kaçış değildir.
JPMorgan şunları söyledi: “Şu ana kadar, çapraz para ünitesi bazlı takaslarında dolar risklerini müdafaaya yönelik artan bir talep (Tayvan’daki devam eden geniş düzeylerin ötesinde) yahut yabancı yatırımcılar tarafından ABD varlıklarının satışına dair çok az gösterge var.”
Bu makale yapay zekanın dayanağıyla oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Koşul ve Şartlar kısmımıza bakın.
