Apple TV+ dizisi “Slow Horses”un merkezindeki İngiliz casuslar özellikle yakışıklı, etkili veya disiplinli değiller. MI5’ten reddedilmişler, Jackson Lamb’in (Gary Oldman) yönettiği karanlık, pis bir Londra ofisine gönderilmişler, dağınık, viski içen, gazlı bir tükenmişlik. Çarşamba günü prömiyeri yapılan 4. Sezonun başlarında, Lamb, bir soruşturma sırasında yeni bir ciddi MI5 görevlisinin (Ruth Bradley) onu kelepçelemesine itiraz ediyor.
“Otobüslerde insanları taciz eden bir adamla riske girmeyi tercih etmem” diyor ona.
“Görünüşüm konusunda kırıcı davranıyorsun,” diye mırıldanıyor Lamb. “İK’yı aramam gerekebilir”
Şovmen Will Smith, “Slow Horses”a katılmak üzere askere alındığında kendisine bir hediye verildiğini biliyordu. Mick Herron’un Slough House romanları serisinden uyarlanan TV uyarlaması, Smith’in Armando Iannucci yönetiminde yazdığı “The Thick of It” ve “Veep” adlı iki dizideki gibi keskin bir mizah ve işlevsiz, yüksek riskli ofis politikalarına sahip. Ayrıca, ilk kez başrol oynadığı TV rolüne dişlerini geçiren Oldman ve yeni sezonda bunamaya düşen yaşlı bir casusu canlandıran Jonathan Pryce da var (bu da casusluk dünyasında komplikasyonlara yol açıyor).
Sonra Mick Jagger adında bir adamın seslendirdiği kısa, blues temalı bir şarkı var. Zaten Herron’un kitaplarının hayranı olan Jagger, partiye katılmaktan mutluluk duyuyordu.
Temmuz ayında “Slow Horses”, en iyi drama, dramada başrol oyuncusu (Oldman) ve dramada senaryo yazarlığı (Smith) dahil olmak üzere dokuz Emmy adaylığı aldı.
Dizinin her sezonu hızlı, altı bölümlük bir patlama halinde ilerliyor. Sonuncusu, Pryce’ın canlandırdığı David Cartwright ve onun kendine güvenen, genelde üstün gelen Slow Horse torunu River’ı (Jack Lowden) takip ediyor ve düzenbaz eski bir CIA ajanını (Hugo Weaving) cehennemi serbest bırakmaktan alıkoymaya çalışıyorlar.