Yerli Üretim Türkçe Dublajlı Death Relives Demo İnceleme

 

Yerli takım Nyctophile Studios tarafından şu anda geliştirilen dehşet odaklı hayatta kalma macera oyunu Death Relives için fiyatsız bir demo sürümü bulunuyor. Demoda yaşadıklarımı ve deneyimlediklerimi sizlerle paylaşmak oyunda hem eksik kalan yanları hem de hoş olan işleri belirtmek istiyorum.

 

– Steam sayfası

 

Öncelikle oyun büsbütün yerli bir imal olarak karşımıza çıkmaya hazırlanıyor ve açıklanan ayrıntılara nazaran 2024’ün 2. çeyreğinde bizlere sunulmak isteniyor. Oyun yalnızca Türkçe alt yazı dayanağıyla değil tıpkı vakitte Türkçe dublaj seçeneğiyle de karşımıza çıkmayı bekliyor.

 

 

 

 

Öncelikle Türkçe dublaj konusuna değinmek istiyorum. Oyuna girdiğimizde dublajın kalitesini direkt hissedebiliyorsunuz. Karakterlerin durumu, kaygı anlarındaki o tansiyon sesleri ve daha fazlası dublaj içerisinde çok hoş bir formda vurgulanmış. Hasebiyle dublaj konusunda rastgele bir sorunun olmadığını ve hakikaten de üst seviye bir iş başardıklarını belirtmeliyim.

 

Elbette demo içerisinde makul bir alana kadar oynadığımızdan ötürü hudutlu bir yapıyla karşı karşıya kalıyor ve tıpkı vakitte her bir karakter burada içerisinde bulunduğu durumu dublajla bir arada epey düzgün bir halde yansıtıyor. Bunun dışında birçok oyuncu, oyunda yer alan ve bizi kovalayan yaratığın öteki bir deyişle Aztek Rabbinin neden Türkçe dublaja sahip olmadığı sorusunu soruyor.

 

Bu soruya da geliştirici takım, direkt Aztek kültürü içerisinde yer alan lisanın Rabbe aktarıldığını ve bu nedenle Türkçe dublaja sahip olmadığını belirtiyor. Bu da elbette oyundaki gerçekçiliği daha da arttıran ögeler ortasında bulunuyor. Bu kısımlar bizlere Türkçe altyazı ile birlikte aktarılıyor. Bu da oyuna doğallık ve daha da gerçekçi bir hava katıyor. Elbette bu durumu beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz büsbütün sizin bakış açınıza nazaran değişkenlik gösterir lakin bence çok hoş bir dokunuş olmuş diyebiliriz.

 

 

 

 

Bunun dışında öyküye çok fazla girmek istemiyorum ama kısaca bahsedecek olursam, Aztek kültürü içerisinde ilahlara adak adamak sıradan bir ritüel haline geliyor ve bu ritüel insanları kurban etmekten geçiyor. Münasebetiyle otomobille seyahat ettiğimiz esnada bir anda birisine çarpıyoruz ve bunun aslında bir tuzak olduğunu kısa müddet içerisinde anlayabiliyoruz.

 

Çarptığımız kişi bir anda ayağa kalkıyor ve yanımızda arabayı süren annemizi direkt ormanın içine hakikat sürüklüyor. Bu kısımlarda karakterimizin bağırması ve annesinden ses almaya çalışması hakikaten de bizi havaya sokan ögeler ortasında bulunuyor. Münasebetiyle buradaki dublaj direkt devreye giriyor ve o andaki kaygı, annesinin çığlıkları ve daha fazlası bizlere hoş bir halde aktarılıyor.

 

Zaten geliştirici takım seslerin tam sürüm içerisinde daha da derinleşeceğini ve daha hoş bir tecrübe sunacağını belirtiyor. Bu bahiste rastgele bir kuşkumuz bulunmuyor. Ana öykü ve oyunun başlangıcı bu biçimde ilerliyor ve aslında burada temel gayemiz Aztek rabbinden kaçmak ve kendimizi aslında bir ritüel kesimi haline getirmemek. Hasebiyle burada fevkalade kovalamacılara sahne olabiliyor, farklı ögelerle birlikte etkileşime girebiliyor, yaratıktan kendimizi korumak için dolapların, sandıkların ve daha fazla objenin içerisine girebiliyor ve böylelikle ondan saklanabiliyoruz.

 

Oyunda birebir vakitte süratli koşma mekanikleri bulunuyor ve başka taraftan etkileşime geçebileceğimiz etraf ögelerinin da olduğundan bahsedebiliyoruz. Münasebetiyle kaygı oyunlarında olması gereken tüm ögelerin aslında burada olacağını aktarabiliyoruz. Birebir vakitte etraf ambiyansının ve ortam karanlığının da pek uygun bir formda bizlere aktarıldığını söyleyebiliyoruz.

 

 

 

 

Oyunda başka taraftan elbette muhakkak başlı eksikler bulunuyor. Lakin bu eksiklikler oyunda pek göze çarpmayacak üzere görünüyor. Zira birtakım durumlarda karakterin nefesi ile seslendirme ortasındaki nefes kısımları karışabiliyor ve bu durumda birtakım ses karmaşaları olabiliyor. Bunlar çok ince ayrıntılar olduğu için biz de pek üstünde durmuyoruz. Bunun dışında karakterimiz bir anda kendini bu üslup güçlü durumlar içerisinde buluyor ve karakterin verdiği reaksiyonlar ne yazık ki pek gerçekçi görünmüyor. Lakin yeniden de başka dehşet oyunlarında bu üslup durumlar olmadığından ötürü bu durum üzerinde de pek durmamamız gerekiyor.

 

Aslında bir projenin yerli imal olmasından ötürü hakikaten de en düzgününü istiyor ve bunun için daima olarak farklı mekanikler ve ayrıntılar üzerinde baş yoruyor ve bu durumda büyük bir beklenti içerisine giriyoruz. Fakat oyun şu anda çok fazla tatmin edici ögeleri bünyesinde barındırıyor.

 

Özellikle Türkçe dublaj konusunda sahiden de güzel işler başardığını aktarabiliyoruz ve demonun dışında tam sürüm içerisinde umuyoruz ki hiçbir problemle karşılaşmayız ve hoş bir oyun tecrübesi elde edebiliriz. Zira oyun içerisinde yer aldığımız mühlet boyunca ve demo kapsamında hakikaten hoş tecrübeler elde ettik ve yaptığımız ataklara nazaran de farklı bölgelere yanlışsız ilerleme kat ettik. Elbette tam sürümü ile bir arada çeşitliliğin biraz daha fazla olması ve yaptığımız atakların etkileşim ögeleri ile bir arada daha fazla ön plana çıkması hoş bir yapının bize sunulacağını göstergesi.

 

 

 

 

Bunun dışında oyunda sahiden de hoş geçişlerin olduğundan bahsetmemiz gerekiyor. Alan Wake stilinde karşımıza bir anda farklı içeriklerin ve imajların çıkması da epey hoş bir dokunuş olmuş. Zira oyun içerisinde yer aldığımız müddet boyunca ortamın gergin olduğundan bahsedebiliyor ve o gergin ortamın direkt içerisinde kendimizi buluyoruz. Bunun dışında oyunda anlık olarak oyuna dalmışken ve kilitlenmişken bir anda karşımızda bu biçim kısımların ve orta sahnelerin çıkması da oyunda yer alan hoş özelliklerden bir tanesi.

 

Bunun dışında oyun içerisinde başlangıçta elimizde hiçbir şeyin olmaması ve daha sonra farklı bölgelerde kendimizi bulmamız ve hatta gemi üzerinde kendimize gelmemizle bir arada elimize farklı bir silahı almamız hoş bir ilerleme sisteminin olduğunu bize gösteriyor. Biz de bu kapsamda ilerleyen süreçte daha fazla mühimmat seçeneğinin olmasını ve bunun dışında daha fazla etkileşim ögeleriyle bir arada de müsabakayı bekliyoruz.

 

 

 

 

Ek olarak kıssa kapsamında elbette üst seviye bir yapı beklemiyoruz. Fakat hoş bir öykü anlatımının olduğunu ve orta sahnelerle ve birebir vakitte karakterler ortası diyaloglarla bir arada bu kıssanın bize aktarıldığını da belirtelim. Başka taraftan üretim içerisinde orta ara oyunu kaydetme kısmı da nitekim hoş bir biçimde karşımıza çıkıyor ve bu kısmı da hayli beğendim diyebilirim. Burada eline aldığı bir dolma kalemle bir arada yazı yazan ve bu kısımda animasyonların giriş yapması hoş bir dokunuş olmuş. Lakin bunun dışında oyunda dikkatimi çeken bir durum bulunuyor.

 

Örneğin, oyunda cesetleri ararken rastgele bir animasyonun olmadığını görebiliyoruz. Lakin öbür taraftan butonlara basarken yahut öbür etkileşimlerde bulunurken animasyonların giriş yaptığını aktarabiliyoruz. Ama cesetleri ararken bu animasyonların cevapsız kalması ve rastgele bir halde hareket etmememiz elbette oyunda yer alan öbür animasyonları geri plana atabiliyor ve bu da görebildiğim eksiklerden bir tanesi diyebilirim.