Yüksek Fed Faizleri Büyümeyi Engellemiyor Zengin İnsanlar Nedenini Açıklamaya Yardımcı Olur.

Federal Rezerv’in büyümeyi sınırlamak ve enflasyonu baskı altına almak için faiz oranlarını yükseltmeye başlamasının üzerinden iki yılı aşkın bir süre geçtikten sonra, işletmeler işe alım yapmaya devam ediyor, tüketiciler harcamaya devam ediyor ve politika yapıcılar artışlarının neden daha agresif bir etki yaratmadığını sorguluyor.

Cevap muhtemelen kısmen basit bir gerçeklikte yatıyor: Yüksek faiz oranları, ev ve hisse senedi gibi varlıklara sahip olan Amerikalıları pek çok ekonomistin beklediği kadar sıkıntıya sokmuyor.

Bazı insanlar Fed politikasının baskısını hissediyor. Kredi kartı faizleri hızla yükseldi ve taşıt kredilerinde artan temerrütler, düşük gelirli insanların bu yükün altında ezildiğini gösteriyor.

Ancak orta ve üst gelir grubundaki pek çok insan için, özellikle de evlerinin doğrudan sahibi olanlar veya faizler dibe vurduğunda ucuz ipoteklere kilitlenenler için bu oldukça güneşli bir ekonomik an. Ev değerleri yüksek oranlara rağmen çoğunlukla aynı seviyede, hisse senedi endeksleri rekor seviyelere yakın seyrediyor ve on yıllardır ilk kez tasarruflarından anlamlı faiz elde edebiliyorlar.

Pek çok Amerikalı kişisel mali durumlarıyla ilgili kendilerini iyi hissettiklerinden, tatiller, konser biletleri, tatil hediyeleri ve diğer mal ve hizmetler için de cüzdanlarını açmaya devam ettiler. Fed’in ekonomiyi soğutma kampanyasının üzerinden iki yıl geçmesine rağmen tüketim şaşırtıcı derecede güçlü kaldı. Bu da Fed’in, sonuçlanması her zaman zaman alan faiz oranı hamlelerinin bu sefer işe yaramasının daha da yavaş olduğu anlamına geliyor.

Harvard’da ekonomist ve Hazine Bakanlığı’nda eski baş ekonomist olan Karen Dynan, “Hanehalkı finansmanı genel olarak hala oldukça iyi görünüyor, ancak yüksek faiz oranlarının acısını hisseden bir grup var” dedi. “Dağılımın orta ve üst kısmında hala harcayacak çok miktarda parası olan çok sayıda hane var.”

Exit mobile version