Yüksek Mahkeme’nin Salı günü, yaygın olarak kullanılan bir kürtaj hapının bulunabilirliğini tartması ve bunun, kürtaja erişimin yasal kaldığı eyaletlerde bile ilaca erişimi keskin bir şekilde kısıtlama olasılığını artırması bekleniyor.
Dava, muhafazakar çoğunluğun anayasal kürtaj hakkını ortadan kaldırmasının ve erişim sorununun “halka ve onların seçilmiş temsilcilerine” bırakılacağını söylemesinin üzerinden iki yıldan az bir süre geçtikten sonra kürtajın bir kez daha mahkeme önüne çıktığı anlamına geliyor.
Yargıçların Haziran sonunda alması beklenen bir karar, teletıp yoluyla reçetelerin ve postayla gönderilen hapların kesilmesine yol açabilir; bu, son yıllarda dağıtımı genişleten iki değişikliktir. Aynı zamanda Gıda ve İlaç İdaresi’nin düzenleyici otoritesi üzerinde de etkileri olabilir ve bu da kurumun diğer ilaçları onaylama ve dağıtma yeteneğinin sorgulanmasına neden olabilir.
Mevcut zorluk, yirmi yılı aşkın bir süre önce FDA tarafından onaylanan ve ülkedeki kürtajların neredeyse üçte ikisinde kullanılan bir ilaç olan mifepristonu içeriyor. Sorun, kurumun 2016 ve 2021 yıllarında ilaca erişimin genişletilmesi konusunda uygun şekilde hareket edip etmediğidir.
Mahkemenin ayrıca, kürtaj karşıtı doktor ve kuruluşlardan oluşan davacıların, hapın yaygın olarak bulunması halinde somut zarara uğrayacaklarını gösterip gösteremeyeceklerini değerlendirmesi bekleniyor. Avukatlar bu gerekliliğe ayakta diyorlar.
Biden yönetimi, federal temyiz mahkemesinin üç yargıçtan oluşan heyetinin ilacın dağıtımının durdurulmasını desteklemesi üzerine Yüksek Mahkeme’den müdahale etmesini istemişti. Yargıçlar karar verene kadar mifepristona erişim değişmeden kalacak ve bu da bulunabilirliğinin aniden sınırlandırılması olasılığını geciktirecek.
