662. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri finalinde İsmail Balaban’ı yenerek başpehlivanlığı kazanan Yusuf Can Zeybek, 3 yıl üst üste başpehlivan olarak, 26 yıldır sahibini bulamayan altın kemerin ebedi sahibi olmayı hedefliyor.
Kırkpınar’da bir tipi kura çekimi sonrası güreşmeden geçen daha sonra başpehlivanlar İstek Yıldırım, Mustafa Taş, Fatih Atlı, Mehmet Yeşil Yeşil ve finalde İsmail Balaban’ı yenerek büyük muvaffakiyet elde Zeybek, AA muhabirine, yıllar süren çalışmalarının karşılığını başpehlivan olarak almanın memnunluğunu yaşadığını söyledi.
“DURACAĞIM MANASINA GELMİYOR”
Başpehlivan olmanın kendisini daha da motive ettiğini söz eden Zeybek, “Bu duracağım manasına gelmiyor. Hedeflerim devam edecek. Çalışacağız daima. Durmayacağız. İnşallah önümüzdeki karşılaşmalara daha âlâ, daha motive ve daha memnun gireceğiz. Bu kemer başlangıçtı, inşallah daha hoşlarını yapacağız.” dedi.
“USTALARI YENMEK HOŞ BİR DUYGU”
Zeybek, kendisinden daha deneyimli başpehlivanları yenmenin memnunluk verici olduğunu belirtti. Ustaların Sarayiçi Er Meydanı’nda kemer almış deneyimli pehlivanlar olduğunu vurgulayan Zeybek, “Daha evvelki başpehlivanlar bizden daha deneyimli ve bu atmosferi yaşamış beşerler. Hoş bir his ustalarımızı yenmek lakin bizde usta-çırak alakası biraz farkı olduğu için biz yensek de yenilsek de her vakit ustanın elini öperiz. Onlar da bizi müsamahayla karşılar, alnımızdan öperler ve sarılırlar. Çok hoş bir spor maneviyatı çok büyük.” sözlerini kullandı.
“HEYECAN VERİCİYDİ”
Zeybek, başpehlivanlık güreşi sonrası kent merkezinde vatandaşları selamlayarak hamama yürümenin heyecan verici olduğunu belirtti.
Kalabalığı görünce çok keyifli olduğunu söz eden Zeybek, “Edirne’ye çarşamba günü geldiğimde merkeze gittik. ‘Kemeri alacağım ve bu caddeden yürüyeceğim.’ dedim. O hayali kurdum ve kemeri aldık, o caddede yürüdük. Vatandaşlara çok teşekkür ediyorum gecenin o saatine kadar bekledikleri için. Bir yanlışımız kusurumuz varsa özür diliyorum. Birtakım vatandaşlar fotoğraf çektirmek istiyor, yoğunluk oluşuyor. Biz de yürümek istiyoruz. O yanlışlar ismine özür dilerim. İnşallah telafi ederiz o kusurlarımızı da. Çok hoş bir his o caddede yürümek, oradan hamama gitmek. Her başpehlivanın hayalidir o da.” diye konuştu.
“SONUNA KADAR ARAYACAĞIM”
Zeybek, Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri başpehlivanı unvanına sahip olmanın çok hoş bir his olduğunu söyledi.
Her güreşçinin evvel başpehlivan olup sonra kemeri almayı hedeflediğini belirten Zeybek, “Ondan sonraki maksat kemeri 3 sefer üst üste alıp ebedi sahibi olmaktır. Biz çok şükür başpehlivan olduk, sonra kemeri aldık. İnşallah üst üste 3 kez alırız, kemerin ebedi sahibi oluruz. Kemeri almak için kanımızın son damlasına kadar çalışacağız. İnşallah o kemeri alırız ve bu topluluktaki o duyguyu (ahlı atın kemer) kırarız. Bakalım artık önümüzdeki yıllar ne gösterecek. Nasibimizi sonuna kadar arayacağız.” diye konuştu.
AHLI ALTIN KEMER NEDİR
Güreşi kazanarak emanetçisi olduğu altın kemeri 1 yıl mühletince takan başpehlivan, bir sonraki yıl Kırkpınar’da başarılı olamazsa kemeri iade ediyor.
Üç yıl fire vermeden üst üste Kırkpınar’da şampiyon olan başpehlivan ise altın kemerin ebedi sahibi oluyor.
Yaklaşık 1,5 kilo tartısında, 22 ayar 480 gram altından imal edilen altın kemeri birinci sefer, 1960 yılında İbrahim Karabacak aldı.
Daha sonraki yıllarda seriyi tamamlayan Ordulu Mustafa Bük (1966-1967-1968), Karamürselli Aydın Demir (1976-1977-1978), Denizlili Hüseyin Çokal (1982-1983-1984) birer sefer altın kemerin sahibi olurken, Karamürselli Ahmet Taşçı, Cumhuriyet tarihinde altın kemeri iki sefer (1990-1991-1992 ve 1995-1996-1997) elde etti.
1997 yılından bu yana başpehlivanlık unvanını üst üste 3 defa hiçbir pehlivan elde edemediği için 26 yıldır altın kemer daimi sahibini arıyor.
2001 yılındaki 640. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde altın kemerin 3. kere ebedi sahibi olmak için finalde uğraş eden Ahmet Taşçı, Vedat Ergin’le güreşinde hakemlerin kararlarına kızarak güreşi sonlandırmış, rakibinin elini kaldırarak Ergin’i galip ilan etmişti.
Kelam konusu karşılaşmadan hakem yanlışlarını münasebet göstererek çekilen Ahmet Taşçı, “O kemer ahlı, kimseye gitmez.” diyerek serzenişlerini çeşitli platformlarda lisana getirmişti.
Altın kemer, güreş topluluğunda bu nedenle “ahlı altın kemer” olarak nitelendiriliyor.
