Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İran’a zenginleştirilmiş uranyumun işletilmesi konusunda yardımcı olmaya hazır olduklarını belirterek, “Bu alanda teknolojik imkanlara sahibiz. Bu teknolojileri paylaşmaya hazırız.” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya nazaran, Lavrov, Brezilya’nın konut sahipliğinde Rio de Janeiro kentinde düzenlenen 17. BRICS Önderler Doruğu’nun akabinde basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan Lavrov, NATO’nun faaliyetlerine değinerek, “NATO’nun genişlemesi, üyeleri dahil kimseye yarar sağlamadı. NATO içinde uyuşmazlıklar derinleşiyor. Gemide isyan çıkabilir. Dayatılan ideolojilerle değil kendi ulusal çıkarları doğrultusunda hareket etmek isteyen ülke sayısı giderek artıyor.” diye konuştu.
Lavrov, Fransa’nın Ukrayna krizine yaklaşımına ait ise “Fransa, Ukrayna’ya silah sağlamaya devam ederek, Rusya’ya saldırma konusunda ön saflarda yer alıyor.” tabirlerini kullandı.
– “UAEA, kendisine verilen yetkilere sıkı sıkıya bağlı kalacağına dair garanti vermeli”
İran’ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile yine işbirliği yapması ihtimalini kıymetlendiren Lavrov, UAEA idaresinin İran ile ilgili yaptıkları değerlendirmelerin muğlak olduğunu ve bu mevzuda sorumluluk üstlenmesi gerektiğini vurguladı.
Lavrov, “UAEA, bundan sonra birtakım üye ülkelerin çıkarlarının hayata geçirilmesi için kullanılacak açıklamalar yapmamalı ve kendisine verilen yetkilere sıkı sıkıya bağlı kalacağına dair teminat vermeli.” dedi.
ABD’nin daha evvel İran nükleer programından çekildiğini anımsatan Lavrov, şu sözleri kullandı:
“Bunun akabinde İran’ın zenginleştirilmiş uranyumun sınırlanması konusunda hiçbir yükümlülüğü olmadı. Artık ise bu konuşuluyor. Bu alanda teknolojik imkanlara sahibiz. Bu teknolojileri paylaşmaya hazırız. Zenginleştirilmiş uranyumun fazlası, Rusya’ya getirilerek işlenebilir, sonra da nükleer güç tesislerinde kullanılmak üzere İran’a geri verilebilir.”
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) genişletilmesi, BM’nin de ıslahat edilmesi gerektiğini belirten Lavrov, Asya, Afrika ve Latin Amerika ülkelerinin BMGK’de temsil edilmesi gerektiğini savunarak, “Batı’yı konuşmuyoruz. Batılılar, memleketler arası arenada güç istikrarı açısından hak ettiğinden daha fazla sandalyeye sahip.” dedi.
