
Birçok aktör Emmy adaylığıyla şaşırdığını iddia edecektir. Matt Berry bunu kastetmiş gibi görünüyor. FX’in neşeli ve grotesk vampir komedisi “What We Do in the Shadows” bir sürü Emmy adaylığı toplasa da hiçbiri performans için değildi.
Bu yüzden Berry’nin menajeri temmuz ortasında arayıp FaceTime görüşmesi yapmak istediğinde, yeni bir folk-pop albümü kaydetmekle meşgul olan ve aynı zamanda davul setiyle meşgul olan üretken bir şarkıcı ve söz yazarı olan Berry, nedenini bilmiyordu.
“Dürüstçe söyleyebilirim ki Emmy adaylığı beklemiyordum,” dedi. Ama bu bir komedi dizisinde en iyi başrol oyuncusu adaylığıydı, herhangi bir kategorideki ilk adaylığıydı.
“Garth Marenghi’s Darkplace” ve “Toast of London” gibi kült komedileriyle tanınan 50 yaşındaki İngiliz aktör Berry, vampire dönüşen 300 yaşındaki İngiliz aristokrat Laszlo Cravensworth rolünde. Orjilere ve kravatlara düşkün, sefahatin bir avatarı olan bu karakteri Berry, kesik cam, ezilmiş kadife ve çok sayıda quaalude çağrıştıran bir aksanla ve sefahat düşkünü bir neşeyle canlandırıyor.
En uçuk durumları bile tuhaf bir şekilde makul hissettirme konusunda yetenekli olan Berry, yakın zamanda dizinin altıncı ve son sezonunu tamamladı. Pişman olmuş gibi görünmüyordu. “İyi bir şey bulduğumda kendimi serbest bırakmaya çok hevesli olanlardanım,” dedi. Ve ara sıra kablo işine rağmen -yüksekliklerden tamamen ciddi bir korkusu var- “Shadows” iyiydi.
İngiltere’nin Bedfordshire kentindeki evinde ulaşılan Berry, Viktorya tarzını, vampirizmin avantajlarını ve dizinin kendisine yaptırdığı en tuhaf şeyleri konuştu. Bunlar sohbetten düzenlenmiş alıntılardır.