Bayan Boks Ulusal Kadrosu Antrenörü Şennur Demir, 3. Avrupa Oyunları’nda elde edilen başarılarla antrenörlük hayatına “zirveden” başladığını söyledi.
Anadolu Ajansı Spor Sohbetleri’nin konuğu, şu anda ulusal kadroda antrenör olarak misyon yapan, eski Avrupa ve dünya şampiyonu ulusal boksör Şennur Demir oldu.
Şennur Demir, Polonya’da düzenlenen 3. Avrupa Oyunları’nda ulusal gruptaki eski grup arkadaşlarına antrenörlük yaptı.
Olimpiyat şampiyonu Busenaz Sürmeneli’nin de antrenörlüğünü üstlenen ve ulusal boksörle altın madalya kazanma sevinci yaşayan Demir, şöyle konuştu:
“Antrenörlük hayatıma Avrupa Oyunları’nda doruktan başladım. Benim için de büyük bir tecrübe oldu. Arkadaşlarımızla çok düzgün hazırlandık. Hoş sonuçlar aldık. 6 atletimizle olimpiyat kotası alarak ülkemize döndük. İnancımız tamdı. Şampiyon olamasak bile birinci 4’e girerek kota almak istiyorduk. Bunu da 6 atletimizle başardık. Buse’lerimiz tekrar şampiyon oldu, altın madalya aldı. Maksadımıza ulaştık. Öteki arkadaşlar da elinden geleni yaptı. Bizim için planladığımız formda düzgün geçti.”
– “Antrenör olarak olimpiyat madalyasını almak istiyorum”
Sporculuk mesleğinde birçok zorluğun üstesinden gelerek Avrupa ve dünya şampiyonu olduğunun altını çizen Demir, olimpiyatta hiç yer almadığını hatırlatarak, “Antrenör olarak olimpiyat madalyasını almak istiyorum. Buraların hayalini görsem inanmazdım. Birçok sakatlık geçirdim, bırakmam için her şey oldu. İnat ettim, başaranları örnek aldım. Çalışarak, azmederek, inanarak buralara geldim.” dedi.
Busenaz Sürmeneli’yle abla-kardeş alakasının olduğunu anlatan Demir, “Ben onun ‘antrenörüyüm’ demiyorum, ona yoldaşlık, ablalık yapıyorum. Tahminen benim ona değil de onun bana öğreteceği çok şey var. Çıktığımız yolda mahzurları geçe geçe ilerleyeceğiz. Onunla olmaktan büyük memnunluk duyuyorum. Sporcuyken oda arkadaşımdı, antrenörken de oda arkadaşlığına devam ediyoruz.” tabirlerini kullandı.
– “Antrenörlük daha zormuş”
Şennur Demir, antrenörlüğün dışarıdan gözüktüğü kadar kolay bir iş olmadığını vurguladı.
Çok sıkıntı ve gerilimli bir iş yaptıklarını aktaran Demir, “Kendim maça çıktığımda en fazla o gece uyuyamıyordum lakin maçı aldıktan sonra her şey bitiyordu. Antrenör olunca tek bir maça değil, bütün atletlerin maçlarına başka heyecanlanıyorsun. Sporcuyken antrenörlüğün daha kolay olduğunu düşünüyordum. Artık anladım ki antrenörlük çok daha zormuş. Kenarda da çok heyecanlandım.” diye konuştu.
Busenaz Sürmeneli ve Buse Naz Çakıroğlu’nun Türk gençlerine boksu sevdirdiğini vurgulayan Şennur Demir, şunları kaydetti:
“Kadın boksu Buse’lerimizle büyük bir ivme kazandı. Aileler, çocuklarını boksa gönderirken tereddüt duyuyordu. Artık o istikamette yetenekleri varsa boksa yönlendirmeye başladılar. Bu ülkemiz için hoş ve bulunmaz bir fırsat. Türk boksu çok yeterli yerde ancak ileride daha da düzgün yerlerde olacağız. Atletlerimizin öz yetenekleri çok fazla. Doğal devletin ve federasyonların da büyük dayanağı var. Lakin yetenek olmadığı sürece güç. Busenaz Sürmeneli’nin yeteneği genç yaşta keşfedilmiş ve olimpiyatlara kadar planlama yapılmış antrenörü tarafından. Bence o planlamanın sonucunda bu noktalara geldi. İnşallah 2024 Paris’te de ikinci madalyayı alarak birlikte ülkemize geleceğiz.”
– Atletleri tek cümleyle özetledi
Şennur Demir, ulusal boksörleri tek cümleyle şöyle özetledi:
Busenaz Sürmeneli: İnatçı, hudut tanımaz
Buse Naz Çakıroğlu: Çok zeki, satranç zekası var
Hatice Akbaş: Atik, bir atmaca gibi
Gizem Özer: Avcı gibi
Büşra Işıldar: Güç ve taktik bir ortada, Hulk gibi
