Foreks – Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır “Yüksek süratli data iletim kapasitesi ve esnek kapsama özelliklerine sahip; afet irtibatı, kamu hizmetleri ve inançlı haberleşme muhtaçlığına karşılık verecek ek misyon yüklerini bünyesinde barındıracak TÜRKSAT 7A uydumuzun çalışmalarına başladık.” dedi.
Türksat’ın konut sahipliğinde düzenlenen “Bağlantısallığın Yeni Çağı Forumu”; ATO Congresium’da gerçekleştirildi. Forumun açılış konuşmalarını Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr. Haluk Görgün ve Türksat Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay yaptı.
Bakan Kacır, buradaki konuşmasında, forumun; uydu teknolojilerindeki kabiliyetleri daha ileri taşıyacak, stratejik iş birliklerini pekiştirecek ve ülkemizin uzay seyahatinde yeni ufuklar açacak verimli istişarelere vesile olacağını işaret ederek, şunları kaydetti:
UYDU TEKNOLOJİLERİ: Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, son 23 yılda gerçekleştirdiğimiz çok boyutlu adımlarla; ülkemiz, uydu teknolojilerinde yaşanan paradigma değişimini fırsata dönüştürecek insan kaynağı ve altyapıya sahiptir. Birinci meyvelerini Bilsat ve Rasat uydularıyla aldığımız uydu teknolojilerinde yerlileşme ve ulusallaşma çalışmalarımızın yapıtı müşahede uydumuz GÖKTÜRK-2; 12 yıldır uzaydaki gözümüz olarak misyon yapıyor. GÖKTÜRK-2’de elde ettiğimiz çok taraflı kabiliyetleri, metre altı çözünürlüklü ulusal müşahede uydumuz İMECE, yeni ismiyle GÖKTÜRK 2B ile daha ileri seviyelere taşıdık.
GÖKTÜRK 2B: Yüzde 90’ın üzerinde yerlilik oranıyla ürettiğimiz ve geçtiğimiz ay Türk Hava Kuvvetlerimizin envanterine giren GÖKTÜRK 2B uydusuyla, dünyanın her noktasından hiçbir kısıt olmadan imaj alabiliyoruz. Alçak irtifa yörüngede misyon yapan yer müşahede uydularımızdan sonra, yer sabit yörüngede vazife yapan haberleşme uydumuz TÜRKSAT 6A ile kabiliyetlerimizi bir üst lige çıkardık. Güç elektroniklerinden uçuş bilgisayarına, yıldız izlerden reaksiyon tekeri ve elektrikli itki sistemine 24 farklı kategoride 84 ekipmanı yerli imkanlarla geliştirdiğimiz uydumuzda yüzde 80’in üzerinde yerlilik düzeyine eriştik.
11 ÜLKEDEN BİRİYİZ: Bugün, kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biriyiz. 9 Temmuz 2024’te uzay seyahatine başlayan uydumuz; TÜBİTAK Uzay’daki mühendislerimiz tarafından gerçekleştirilen yörünge transfer operasyonlarıyla evvel uzaydaki birinci adresi; 50 Doğu Boylamındaki Yörüngesine, akabinde da 42 derece Doğu Boylamındaki Yörüngesine erişti.
TÜRKSAT 6A: Ülkemizde bugüne kadar ürettiğimiz en yüksek bedele sahip teknoloji eseri TÜRKSAT 6A; 15 yıldan uzun müddet misyon yapacağı yörüngede gerçekleştirilen kabul testleri ve devreye alma süreçleri sonrasında 21 Nisan’da hizmete alındı. TÜBİTAK Uzay, TÜRKSAT, TUSAŞ, ASELSAN ve CTech’ten 500’e yakın uzmanın misyon aldığı projeyi, uydu teknolojilerinde geniş bir insan kaynağı havuzu ve deneyim birikimi oluşturmamıza imkan sağlaması açısından çok değerli görüyoruz. TÜRKSAT 6A’nın devreye alınmasıyla, uydu teknolojilerinde tarihi bir eşiği geride bırakan ülkemizin stratejik gereksinimleri ve öncelikleri doğrultusunda, yeni atılımları hayata geçirmeye devam ediyoruz.
TÜRKSAT 7A: Yüksek süratli bilgi iletim kapasitesi ve esnek kapsama özelliklerine sahip; afet irtibatı, kamu hizmetleri ve inançlı haberleşme muhtaçlığına yanıt verecek ek misyon yüklerini bünyesinde barındıracak TÜRKSAT 7A uydumuzun çalışmalarına başladık. Başarılı uzay tarihçesi bulunan uçuş ve denetim yazılımlarımızı entegre ederek uydumuzda en üst seviyede yerlilik oranına ulaşmayı ve ulusal sistemlerimizin kullanımının sürekliliğini sağlamayı hedefliyoruz. Yeni kuşak ekip uydularımız İMECE-2 ve İMECE-3’le uzaydan yüksek çözünürlüklü müşahede kabiliyetlerimizi daha ileri taşıyacağız.
UYDU GELİŞTİRME: Yakın yörünge uydularının üretiminde özelikle özel bölümümüzün kabiliyet havuzunu genişletecek ve uydu ekosistemimize yeni oyuncular kazandıracak Rekabet İşbirliği Programı Uydu Geliştirme Davetimiz ağır ilgi gördü. Uydu geliştirme alanında kamuda bulunan kapasiteyi tek çatı altında birleştirecek Ulusal Uydu şirketimizin kuruluş çalışmalarında son aşamalardayız.
KÜRESEL REKABET: Mühendislik kabiliyetleri, insan kaynağı ve altyapısıyla global rekabet gücüne sahip olacak şirketimizle; halihazırda müşahede uydularının elektro-optik kamera sistemleri üzere yüksek katma bedelli ekipmanlarındaki ihracat kabiliyetimizi sistem bazında derinleştireceğiz. Türkiye’yi global uydu pazarının önde gelen oyuncuları ortasına taşıyacağız.
MİLLİ UZAY PROGRAMI: Ülkemizin uzaydaki vizyonunu ortaya koyan, Türkiye Uzay Ajansımızla sürdürdüğümüz Ulusal Uzay Programı doğrultusunda; Ar-Ge ve üretim kabiliyetlerimizi Ay Misyonunda kıymetlendiriyoruz. Kendi mühendislerimiz ve bilim insanlarımızın geliştirdiği ulusal itki sistemine sahip uzay aracımızla Ay’a erişeceğiz. Bölgesel Konumlama ve Zamanlama Sistemini gerçekleştirerek teknolojik bağımsızlığımızı tahkim edecek stratejik kazanımlar elde edeceğiz.
UZAY TEKNOPARKI: Ülkemizde yeni uzay teşebbüslerinin filizlenmesi ve yeşermesini hızlandıracak uzay teknoparkını Ankara’da açacağız. Uzaya bağımsız erişimi teminat altına alacak uzay limanı kuruluş çalışmalarını sürdürüyoruz. Güçlü ve tam bağımsız Türkiye’nin yerini uzayda tahkim etmeye devam edeceğiz. Teknolojik yetkinlik yarışının, artık jeopolitik bir uğraşa, adeta bir ‘teknoloji savaşına’ dönüştüğü sır değil. Etrafımızda yaşanan sıcak çatışmalar, teknoloji muhtaçlıklarını kendi imkanlarıyla karşılayamayan ülkelerin ayakta kalamayacağı bir periyoda girdiğimizin apaçık ispatı niteliğinde. Türkiye, böylesi bir ortamda; güçlü üretim ve teknoloji geliştirme altyapısıyla, Ulusal Teknoloji Atağı doğrultusunda savunma endüstrinde gerçekleştirdiği atılımlarla alanda oyun kuran, masada kelam sahibi bir ülke pozisyonunda.
MİLLİ VE ÖZGÜN: Önümüzdeki periyotta gerçekleştireceğimiz yeni atılımlarla, hiçbir ülkenin Türkiye’ye karşı en ufak bir akın niyetini aklının ucundan dahi geçiremeyeceği bir caydırıcılık düzeyine ulaşacağız. Dünya’nın kara, deniz ve hava kuvvetlerinden sonra uzay kuvvetlerini konuştuğu bir periyotta; uzayda varlığımızı ve izimizi ulusal ve özgün teknolojilerle kalıcı hale getirmek, egemenlik haklarımızı uzayda da korumak, ülkemizin istiklali ve istikbali açısından öncelikli gayelerimiz ortasında.
TARİHİ FIRSAT: TÜRKSAT 7A, İMECE, GÖKTÜRK 3 üzere yeni uydu projelerini ülkemizin uzay alanında Ar-Ge ve mühendislik kabiliyetlerinin daha ileri düzeylere taşınması için tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bizler bu doğrultuda atılacak her adımın destekçisi ve hamisi olmaya devam edeceğiz. Uzay ekosistemimizin tüm paydaşlarıyla birlikte uydu teknolojilerine öncülük eden ve istikamet veren bir Türkiye’yi daima birlikte inşa edeceğiz.
İŞ BİRLİKLERİNE AÇIĞIZ: Bugün burada, yurtdışından değerli konuklarımız de var. Hem kendilerine hem de tüm paydaşlarımıza şu hakikati tabir etmek isterim. Türkiye, birlikte çalışabileceğiniz en sağlam ortaktır. Lakin Türkiye asla yalnızca eser satılacak bir müşteri ya da salt hizmet sunulacak bir kullanıcı olarak görülemeyecek bir ülkedir. Ar-Ge, inovasyon ve üretim kabiliyetleriyle Türkiye, uzay ve uydu teknolojilerinde varlık gösteren bir ülkedir. Elbette memleketler arası iş birliklerine açığız. Lakin kesinlikle teknoloji geliştirme ve üretimde aktif rol almak önceliğimizdir.
Konuşmaların akabinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı UDHAM Başkanlığı ile Türksat A.Ş. ortasında Türksat 7A Projesi İş Birliği Protokolü imzalandı.
