Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma maksatlarına ulaşmasında kamu mühendisleri ve teknik işçisi temel bir rol üstleniyor. Güç dönüşüm sürecinde kamu bölümünde çalışan mühendislerin ve teknik çalışanın sırf uygulayıcı ve yol gösterici pozisyonda bırakılmasının yetersiz olduğunu vurgulayan Mühendis TEK-SEN Enerji Sendikası Genel Başkanı Mümin Güler, bu dönüşümün başarısı için mühendislik disiplinlerinin karar alma düzeneklerine etkin biçimde dâhil edilmesi gerektiğini söyledi. Mümin Güler, pek çok farklı uzmanlık alanından kamu mühendisinin ve teknik işçinin eşgüdüm içinde çalışması, Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma maksatlarına ulaşması açısından vazgeçilmez bir öge olduğunun altını çizdi. Disiplinler ortası iş birliğinin sırf teknik değil, tıpkı vakitte stratejik ve toplumsal bir gereklilik olduğunu söyleyen Güler, güç siyasetlerinin şekillendirilmesinde kamu dalında çalışan mühendislerin ve teknik çalışanın faal rol oynaması gerektiğini söyledi.
“Kamuda çalışan mühendislerin ve teknik çalışanın karar verici pozisyonda faal biçimde yer alması gerekiyor”
Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Genel Başkanı Mümin Güler, bugün Türkiye’nin dört bir yanında hidro ve jeotermal alanlarda, güneş tarlalarında, rüzgâr türbinlerinin gölgesinde ya da elektrik iletim çizgilerinde misyon yapan kamuda çalışan mühendislerin ve teknik çalışanın; güç üretirken doğayı, geleceği ve toplumsal refahı koruduğuna dikkat çekti. Sürdürülebilirlik kavramının çatı telaffuzla mühendislik mesleğinin vicdanı olduğunu söyleyen Güler, “Enerjide dışa bağımlılığı azaltmanın, karbon salınımını düşürmenin ve tabiat ile uyumlu bir kalkınma modeline geçmenin en güçlü anahtarının; kamu dalında çalışan mühendislerin ve teknik işçinin bilgisi, yetkinliği ve emeği olduğunun göz gerisi edilmemesi gerekiyor. Bugün güç bölümünde alınan her karar, ekonomik, çevresel ve toplumsal tesirler de doğuruyor. Bu nedenle kamu bölümünde çalışan mühendislerin ve teknik çalışanın sırf uygulayıcı değil, karar verici pozisyonda da aktif biçimde yer alması gerekiyor” dedi.
“Kamu dalında çalışan mühendisler ve teknik işçi, toplumsal ve çevresel sorumluluklar üstleniyor”
İklim krizinin tesirlerinin her geçen gün daha fazla hissedildiği bir periyotta, yenilenebilir güç yatırımlarının artırılmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Güler, “Bu yatırımların yalnızca nicelik olarak değil, nitelik olarak da güçlü bir tabana oturtulması gerekiyor. Planlama süreçlerinden uygulamaya kadar her basamakta kamu kesiminde çalışan mühendislerin ve teknik işçinin etkin rol alması, yatırımların başarısı ve sürdürülebilirliği açısından epey değerli. Özetle kamu bölümünde çalışan mühendisler ve teknik işçi, teknik sorumlulukların yanında, toplumsal ve çevresel sorumluluklar da üstleniyor. Yenilenebilir güç dönüşümünün temel taşı olan kamu dalında vazife yapan mühendisler ve teknik işçi olarak; özlük haklarımızın uygunlaştırılması, mesleksel gelişimimizin desteklenmesi, meslek kanunumuzun çıkarılması ve sesimizin duyurulması, sürecin her evresinde faal rol almamızı sağlayacak ve motivasyonumuzu kıymetli ölçüde artıracaktır. Bu sayede, bilgi ve deneyimimizle katkı sunarak ülkemizin sürdürülebilir güç maksatlarına ulaşmasında daha aktif bir rol üstlenebileceğimize yürekten inanıyorum. Mühendis Tek-Sen Güç Sendikası olarak, tüm yetkilileri tabiat dostu, adil ve bilim temelli güç siyasetleri geliştirmeye; bu siyasetlerin hayata geçirilmesinde kamu dalında misyon yapan mühendislerin ve teknik işçinin bilgi birikimi ile saha tecrübesinin temel alınmasına davet ediyoruz” halinde konuştu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
