Investing.com — Avrupa Birliği, insan haklarına hürmet duyan, yüksek çalışma standartlarını koruyan ve toplumsal adaleti teşvik eden bir ticaret siyasetini benimsemiş durumda.
Ancak bu ulu vaatlere karşın, Avrupa Merkez Bankası (ECB) araştırmacılarına nazaran birlik, otokratlar ve diktatörler tarafından yönetilen ülkelerle ticarete giderek daha fazla bağımlı hale geldi.
ECB’den Claudia Marchini ve Alexander Popov bir blog yazısında, 2004 yılındaki büyük doğu genişlemesinden evvel birliğin modülü olan on beş AB üyesinde, bölgenin ticaret ortaklarının demokratik profilinin yaklaşık son 25 yılda düştüğünü belirtti.
Araştırmacılar, kendi hesaplamalarının yanı sıra Birleşmiş Milletler ve Varieties of Democracy projesinden elde edilen ikili ticaret datalarına dayanarak, sayıların 1999’dan bu yana ithalatın “daha az demokratik ülkeler lehine” kademeli olarak tekrar tahsis edildiğine işaret ettiğini öne sürdü.
Otokratik rejimlerle ticaret yapmak, “açık bir genişlemeci ve militarist gündeme” sahip hükümetler için kâr da sağlayabilir. Bu durum jeopolitik istikrarı riske atabilir ve potansiyel olarak AB için “varoluşsal bir tehdit” oluşturabilir.
Araştırmacılar, düşük karbonlu teknolojilerde kullanılan ender toprak elementlerinin de çoklukla bu rejimlerde bulunduğunu eklediler. Bu durum AB’yi öbür bir ikilemle karşı karşıya bırakıyor: Bölgenin yeşil güç maksatlarını desteklemek için bu minerallerin çıkarılması etrafındaki insan hakları ihlallerini “istemeden” kötüleştirmek.
Bu ortada, araştırmacılar bu ülkelerde “demokratik yönetişimin kalitesinin” bu devirde düştüğünü savundular. Ticaret hissesini vakit içinde sabitleyip liberal demokrasileri puanlayan bir endekste her ülkenin bedelini dikkate aldığımızda, düşüşün bilhassa 2012’den sonra bariz olduğunu eklediler.
Araştırmacılara nazaran bu sayılar, Avrupa’nın “değer temelli ekonomik ve politik birlik” olarak prestijine kuşku düşürebilir.
Araştırmacılar şöyle yazdı: “1999’dan bu yana ortalama ticaret ortağının demokratik yönetişim kalitesindeki düşüş, AB’nin demokratik, insani ve toplumsal haklara hürmet duyan sürdürülebilir ticaret siyaseti amaçlarıyla tutarsız olarak algılanabilir. Son 25 yıldır giderek daha fazla otokratlar ve diktatörlerle ticaret yaptığı için AB, başarılı bir biçimde tez edemez.”
Bununla birlikte, 2022’de Ukrayna’daki savaşın patlak vermesinin akabinde AB’nin Rusya’ya yaptırımlar uygulamaya başlamasından sonra AB ticaretinin demokratik profilinin “önemli ölçüde” güzelleştiğini belirttiler.
Araştırmacılar şunları söyledi: “Dünya şu anda jeopolitik risklerle dolu. Avrupa, tedarik zincirlerini garanti altına almak için gibisi görülmemiş bir zorlukla karşı karşıya. Kiminle ticaret yaptığımıza daha fazla dikkat etmek, hem kendimizi bağladığımız unsurlarla dengeli hem de güzel bir ekonomik siyaset olacaktır.”
Bu makale yapay zekanın takviyesiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Koşul ve Şartlar kısmımıza bakın.
